Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20499
Karar No: 2015/566
Karar Tarihi: 26.01.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/20499 Esas 2015/566 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı çalıştığı dönemde haklı olmayan bir nedenden dolayı işten çıkarıldığını iddia ederek işverenle davalık olmuş ve mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davacı ücretinden kesilen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ve fazla çalışma alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ancak mahkeme kararı Yargıtay tarafından incelenerek bozulmuştur. Mahkemenin yaptığı emsal ücret araştırmasına göre davacının alacağı ücret 1.100,00 - 1.200,00 TL arası iken davacının iddiası ve tanık beyanları doğrultusunda hesaplama yapılmış ve ücretinin 1.450 TL olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak yapılan emsal araştırması ile davacının 1.200,00 TL alabileceği belirlendiğinden bu miktar üzerinden alacakların hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. Fazla çalışma ücreti hesaplanırken tanık beyanlarına itibar edilerek yapılan hakkaniyet indirimi oranı düşük bulunarak kararın bozulmasına hükmedilmiştir.
Kanun maddeleri: 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. Maddesi (İş Sözleşmesi ile Belirlenen Ücret), 323. Maddesi (Sözleşmeyle Belirlenmeyen Borçta İşin Niteliğine Göre Ücret), 8. Maddesi (Bir Sözleşmenin Yazılı Şekilde Düzenlenmesi
7. Hukuk Dairesi         2014/20499 E.  ,  2015/566 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İnegöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    (İş Mahkemesi Sıfatıyla)
    Tarihi : 02/09/2014
    Numarası : 2013/186-2014/560

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2.Davacı vekili, davacının 13/09/2004-28/02/2013 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, 1.450,00 TL ücret aldığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin alacağı ile fazla çalışma alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununda 32"nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
    İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunun 323"üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
    4857 sayılı Yasanın 8"inci maddesinde, işçi ile işveren arasında yazılı iş sözleşmesi yapılmayan hallerde en geç iki ay içinde işçiye çalışma koşullarını, temel ücret ve varsa eklerini, ücret ödeme zamanını belirten bir belgenin verilmesi zorunlu tutulmuştur. Aynı yasanın 37"nci maddesinde, işçi ücretlerinin işyerinde ödenmesi ya da banka hesabına yatırılması hallerinde, ücret hesap pusulası türünde bir belgenin işçiye verilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır. Usulünce düzenlenmiş olan bu tür belgeler, işçinin ücreti noktasında işverenden sadır olan yazılı delil niteliğindedir. Kişi kendi muvazaasına dayanamayacağından, belgenin muvazaalı biçimde işçinin isteği üzerine verildiği iddiası işverence ileri sürülemez. Ancak böyle bir husus ileri sürülsün ya da sürülmesin, muvazaa olgusu mahkemece resen araştırılmalıdır.
    Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından özellikle ilgili meslek odasından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    Somut olayda davacı aylık ücretinin 1.450,00 TL olduğunu iddia etmiştir. Mahkemece yapılan emsal ücret araştırmasına göre davacının 1.100,00-1.200,00 TL alabileceği bildirilmiştir. Mahkemece davacı iddiası, tanık beyanları doğrultusunda ücretinin 1.450,00 TL olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.
    Davacının ücretinin miktarı taraflar arasında tartışmalı olduğundan ve yapılan emsal araştırması ile davacının 1.200,00 TL alabileceği belirlendiğinden bu miktar üzerinden alacakların hesaplanması gerekirken emsal ücret ile örtüşmeyen tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi hatalı olup bozma nedenidir.

    3. Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
    Somut olayda, davacı 13/09/2004-28/02/2013 tarihleri arasında çalışmış, tanıklara itibarla belirlenen fazla çalışma ücretinden 1/5 oranında hakkaniyet indirimi yapılmıştır. Davacının çalışma süresi dikkate alındığında yapılan indirim oranı az olup daha makul seviyede indirim yapılmak üzere karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 26/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi