13. Hukuk Dairesi 2016/9880 E. , 2018/1882 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı tarafından ... ili ... İlçesi’nde yapılacak konutlardan daire satın almak için 05.10.2007 tarihinde davalının hesabına 3.000,00 TL yatırıldığını, ancak devri kendi adına gerçekleştirilecek konutun davalı tarafından dava dışı üçüncü bir kişiye satıldığını, bu konuda bilgilendirme yapılmadığı gibi ödenen bedelin de iade edilmediğini ileri sürerek 3.000,00 TL’nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacı tarafından yatırılan bedelin dava açıldıktan sonra ödenmesi nedeniyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına miktar yönünden kesin olarak karar karar verilmiş; davalı vekilinin temyiz talebi üzerine mahkemece, 18.01.2016 tarihli ek kararla, verilen karar kesin olarak verildiğinden temyiz talebinin reddine karar verilmiş; ek karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyanın incelenmesinde; dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiş, yerel mahkemece, 18.01.2016 tarihli ek karar ile verilen kararın kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiş, davalı bu kez ek kararı temyiz etmiştir. Davacı 3.000,00 TL"nın tahsili için dava açtığından miktar itibariyle kararın kesin olduğundan söz edilemez. O halde, mahkemece, verilen 18.01.2016 tarihli ek kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle anılan ek kararın kaldırılarak davalı tarafın temyiz incelemesi yapılmıştır.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-Davacı, davalı tarafından yapılacak konutlardan daire satın almak için ödenen peşinatın, kendisine isabet eden dairenin davalı tarafından dava dışı üçüncü kişiye satılması nedeniyle iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, dava açıldıktan sonra davalı tarafından ödeme yapıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davanın açılmasına davalı kurumun sebebiyet verdiği gerekçesiyle, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına 1.800,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Mahkemece, Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla yargılama yapılıp karar verildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına 750,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.800,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin 18.01.2016 tarihli ek kararının kaldırılmasına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4.bendinde yer alan ‘’Davacının kendisini vekille temsil ettirmesi nedeniyle AAÜT gereğince 1.800,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,’’ söz ve rakamlarının hükümden tamamen çıkartılarak yerine aynen “Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 750, 00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.