Esas No: 2013/1274
Karar No: 2013/1382
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2013/1274 Esas 2013/1382 Karar Sayılı İlamı
Ceza Bölümü 2013/1274 E. , 2013/1382 K.- İMAR PLANINDAN KAYNAKLANAN TAZMINAT DAVASININ, İDARİ YARGI YERİNDE ÇÖZÜMLENMESI GEREKTIĞI
- UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 10
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı : V.Y. Vekilleri : Av. M.E.A. & Av. C.A. Davalılar : 1- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Vekili : Av. Ö.E. 2- TEDAŞ Genel Müdürlüğü Vekili : Av. E.B. (K.) O L A Y : Davacı vekili özetle; davacının Ankara İli, Yenimahalle İlçesi, Susuz-İmar Mahallesi, 44744 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın hisseli maliki olduğunu, taşınmazın imar planında kentsel rekreasyon alanı olarak ayrıldığını ve taşınmazın üzerinden Enerji Nakil Hattı geçirilmek suretiyle taşınmaza fiilen kamulaştırmasız el atıldığını belirterek, taşınmazın davalı idareler adına tescili ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL nin faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır. Davalı TEDAŞ Genel Müdürlüğü vekili süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle, görev itirazında bulunmuştur. Davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle, görev itirazında bulunmuştur. Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi: 02.05.2013 gün ve E:2012/604 sayı ile, davalılar Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile TEDAŞ Genel Müdürlüğü vekillerinin görev itirazlarının reddine karar vermiştir. Davalılar Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile TEDAŞ Genel Müdürlüğü vekillerinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdikleri dilekçe üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı"na gönderilmiştir. Danıştay Başsavcısı; İdarelerin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8"inci maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları ile bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kamulaştırma, ruhsat gibi bireysel işlemler, "idari işlem, bu imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri yani, bu konudaki hareketsizliklerin de, idari eylem niteliği taşıdığını belirterek, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2"nci maddesinin 1"inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği belirtilerek, davanın davacıya ait taşınmazın imar planında kentsel rekreasyon alanında kalması nedeniyle mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamadan kaynaklanan tazminata ilişkin kısmı yönünden,2247 sayılı Yasa"nın 10"uncu maddesi uyarınca, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 30.9.2013 günlü toplantısında: l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa"nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalılar Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile TEDAŞ Genel Müdürlüğü vekillerinin anılan Yasanın 10/2.maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptıkları görev itirazlarının reddedilmesi ve dahi 12/1.maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunmaları üzerine Danıştay Başsavcısı"nca, davalılar Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile TEDAŞ Genel Müdürlüğü açısından, davanın davacıya ait taşınmazın imar planında kentsel rekreasyon alanında kalması nedeniyle mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamadan kaynaklanan tazminata ilişkin kısmı yönünden, 10.maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi. II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı M. BAYHAN ile Danıştay Savcısı M. Ali GÜMÜŞ’ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, davacının hisseli taşınmazına, imar planında kentsel rekreasyon alanı olarak ayrılmak ve taşınmazın üzerinden Enerji Nakil Hattı geçirilmek suretiyle taşınmaza fiilen kamulaştırmasız el atıldığından bahisle, taşınmazın davalı idareler adına tescili ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL nin davalılardan tahsili istemiyle açılmıştır. Dosya kapsamında yer alan davalı TEDAŞ Genel Müdürlüğünün 10.12.2012 tarihli cevabi yazısında, davaya konu taşınmazda bulunan irtifak hakkı şerhlerinin TEİAŞ’ a ait Enerji İletim Hatlarından dolayı tescil edildiği belirtilmiş olup, TEDAŞ Genel Müdürlüğü vekilince dosyaya sunulan cevap dilekçesinde de, dava konusu taşınmazda bulunan elektrik iletim hatlarının ve direklerinin TEİAŞ’ a ait olup, davaya konu taşınmaz üzerine tesis edilen kamulaştırma şerhlerinin de TEİAŞ Genel Müdürlüğüne ait enerji iletim hatları ile ilgili olduğu, taşınmaz üzerinde davalı kuruma ait herhangi bir tesisin bulunmadığı belirtilmiştir. Dosya üzerinde yapılan incelemede, Yenimahalle Belediye Başkanlığı Emlak ve İstimlak Müdürlüğü’nün 05.12.2012 tarihli yazısında, söz konusu parselde kamulaştırma veya kamulaştırmasız fiilen el atma işleminin yapılmadığı belirtilmiştir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinde; “Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur. a) Bölge planları; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır. b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik dördüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar. Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik üçüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar. Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir. Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir. İmar planları alenidir. Bu aleniyeti sağlamak ilgili idarelerin görevidir. Belediye Başkanlığı ve mülki amirlikler, imar planının tamamını veya bir kısmını kopyalar veya kitapçıklar haline getirip çoğaltarak tespit edilecek ücret karşılığında isteyenlere verir. c) (Ek: 3/7/2005 - 5403/25 md.) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.” hükmüne yer verilmiştir. Olayda, imar planının uygulaması sonucu, uyuşmazlığa konu parselin imar planında kentsel rekreasyon alanda kaldığı, her ne kadar taşınmazdan enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle taşınmaza fiilen el atıldığı iddia edilmiş ise de, taşınmaza davalı idarelerce fiilen el atılmadığı, taşınmaz üzerinde bulunan elektrik iletim hatlarının ve direklerinin davada davalı konumunda bulunmayan TEİAŞ’a ait olduğu, dolayısıyla davalılar yönünden herhangi bir fiili müdahalenin ya da haksız fiilin söz konusu olmadığı, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazın bedelinin ödenilmesi gerektiğinin iddia edildiği; davanın konusunun, davalı idarece 3194 sayılı Kanunu uyarınca kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile yapılan imar planlarında yer alan davacının hissedar olduğu taşınmazın bedelinin tazminine ilişkin bulunduğu anlaşılmış olup, belirtilen duruma göre, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın, davanın taşınmazın bedelinin tazminat olarak hüküm altına alınmasına ilişkin kısmı yönünden, başvurusunun kabulü ile, davalılar Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile TEDAŞ Genel Müdürlüğü vekillerinin görev itirazlarının Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir. SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın, davanın taşınmazın bedelinin tazminat olarak hüküm altına alınmasına ilişkin kısmı yönünden, BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, davalılar Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile TEDAŞ Genel Müdürlüğü vekillerinin GÖREV İTİRAZLARININ REDDİNE İLİŞKİN Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02.05.2013 gün ve E:2012/604 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 30.9.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.