Esas No: 2021/191
Karar No: 2021/1699
Karar Tarihi: 24.05.2021
Danıştay 2. Daire 2021/191 Esas 2021/1699 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/191
Karar No : 2021/1699
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; davacı idare tarafından,1608 sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca iş yerinin faaliyetten men'ine ilişkin … günlü, … sayılı Belediye Encümeni Kararı ile faaliyetten men kararının tebliğine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Dava konusu Encümen Kararının işyerinin faaliyetten menine ilişkin kısmının iptali, 155,00 TL para cezası verilmesine ilişkin kısmının ehliyet yönünden reddine, faaliyetten men işleminin bildirimine ilişkin yapılan tebligatın ise incelenmeksizin reddine hükmedilmesi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, iptale ilişkin kısmının bozulması, diğer kısımlarının ise onamasına dair Danıştay (Kapatılan) Onyedinci Dairesinin 15/03/2016 günlü, E:2015/7217, K:2016/1806 sayılı kararına uyulmak suretiyle bozulan kısım yönünden verilen … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı temyize konu kararıyla; dava konusu Encümen Kararının işyerinin faaliyetten men edilmesine ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı idare tarafından, kurum kantin işletmesinin sıhhi müessese olduğu, umuma açık olmadığı ve 3572 sayılı Yönetmeliğe göre belediyenin ruhsat denetimine tabi olması için işyerinin işletme şartını taşıması, sıhhi müessese olması ve umuma açık olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği, belediyenin davacı kurum müstecirlerini denetleme ve ruhsat verme yetkisi olmadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, 09/07/2018 günlü, 30743 sayılı (3. Mükerrer) Resmi Gazete'de yayımlanan 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 11 ve 12. maddeleriyle tüzel kişiliği sona erdirilerek Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde hizmet birimi olarak yeniden yapılandırılan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü yerine Gençlik ve Spor Bakanlığı hasım mevkiine alınmak suretiyle işin gereği düşünüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Temyize konu kararın, 1608 sayılı Kanun'un 1. maddesi uyarınca tesis edilen Belediye Encümeni kararının iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun “Dilekçeler Üzerinde İlk İnceleme” başlıklı 14. maddesinde, "dava dilekçelerinin maddenin 3. fıkrasında belirtilen hususlar bakımından sırasıyla inceleneceği" belirtilmiş; adı geçen Kanun'un “İlk İnceleme Üzerine Verilecek Karar” başlıklı 15. maddesinin 1/a bendinde ise, "ilk incelemede 14. maddenin 3/a bendinde belirtilen görev hususuna aykırılık görülmesi halinde adli (...) yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği" hükmüne yer verilmiştir.
1608 sayılı Umuru Belediyeye Müteallik Ahkâmı Cezaiye Hakkında 16 Nisan 1340 Tarih ve 486 Numaralı Kanunun Bazı Maddelerini Muaddil Kanun'un 1. maddesinde, "Belediye meclis ve encümenlerinin kendilerine kanun, nizam ve talimatnamelerin verdiği vazife ve salahiyet dairesinde ittihaz ettikleri kararlara muhalif hareket edenlerle belediye kanun ve nizam ve talimatnamelerinin men veya emrettiği fiilleri işleyenlere veya yapmayanlara belediye encümenince Kabahatler Kanununun 32. maddesi hükmüne göre idari para cezası ve yasaklanan faaliyetin menine karar verilir. Bu kararda ilgili kişiye bir süre de verilebilir." hükmüne yer verilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun “Genel kanun niteliği” başlıklı 3. maddesinde, "Bu Kanunun; a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, ... uygulanır." hükmüne; "Yaptırım türleri" başlıklı 16. maddesinde; "Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımlar, idari para cezası ve idari tedbirlerden ibarettir. İdari tedbirler, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirlerdir." düzenlemesine; anılan Kanun'un “Başvuru yolu” başlıklı 27/1. maddesinde de, "İdari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir" hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
1608 sayılı Yasa’nın mevcut halinde idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır.
Dava konusu olayda uyuşmazlık; 1608 sayılı Kanun'un 1. maddesine dayanılarak mülkiyeti davacı idareye ait iş yerinin işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınıncaya kadar faaliyetten men'ine ilişkin Belediye Encümeni kararından kaynaklanmakta olup, bu haliyle encümen kararının 5326 sayılı Kanun'un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım niteliğinde bir işlem olduğu, 1608 sayılı Kanun'da ise, idari yaptırımlara karşı itiraz konusunda görevli Mahkemenin gösterilmediği, Kabahatler Kanunu'nun 5560 sayılı Kanunla değişik 3. maddesinde belirtildiği üzere idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerin, diğer kanunlarda aksine bir hüküm bulunmaması halinde uygulanacağının açıkça belirtilmiş olması karşısında, uyuşmazlığın 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3. ve 27/1. maddeleri gereği adli yargı bünyesinde bulunan Sulh Ceza Hâkimliğince çözümlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesinin istikrar kazanmış 01/04/2014 günlü, E:2014/456, K:2014/487 sayılı ve 28/12/2015 günlü, E:2015/868, K:2015/903 sayılı kararları da bu tür uyuşmazlıklarda adli yargının görevli olduğu yönündedir.
Bu durumda, İdare Mahkemesince davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek bir karar verilmesinde usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize tabi ilk kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/a fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa'nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.