10. Hukuk Dairesi 2015/15429 E. , 2015/17358 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Dava, hak sahibi konumundaki davalıya yersiz olarak ödenen aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 25.02.2009 tarihinde kesinleşen davacıya, yaşamını yitiren ve 506 sayılı Kanunun hükümlerine göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm (yetim) aylığının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı kurumca 01.03.2009 tarihi itibarıyla kesilerek, 17.04.2009-17.02.2012 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuku işlemi tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin 2. fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
İnceleme konusu davada mahkemece gerekli araştırmanın yapıldığı anlaşılmakla;
Davalının annesinin 05.11.2008 tarihinde öldüğü akabinde davalı ve eşinin ise 02.02.2009 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma ilamında davalı ve eşinin adreslerinin aynı... olduğu, 07.06.2012 tarihinde ise davalı ve boşandığı eşinin yeniden evlendikleri, ... görevlilerince hazırlanan 02.01.2012 tarihli ve 2012/006 sayılı raporda elde edilen somut veri ve saptamalar ile davalı ile boşandığı
eşinin boşandıktan sonra yeniden evlendikleri 07.06.2012 tarihine kadar birlikte yaşadıklarının; ... muhtarının imzalı beyanı, davalının resmi adresi olarak bildirdiği ... tarafından gönderilen 30.11.2011 kayıt tarihli bilgi formu, yine rapor kapsamında ...nca tanzim edilen davalı ve eşinin boşandıktan sonra ... adresinde birlikte aile hayatı yaşadıklarını tespit eden 23.11.2011 tarihli tutanak ile ve Mahkeme tarafından yazılan müzekkereye istinaden düzenlenen davalı ve eşinin boşanmalarından yeniden evlendikleri tarihe kadarki süreye kapsayan 2009-2012 tarihleri arasında ... birlikte ikamet ettiklerini tespit eden 20.07.2014 tarihli kolluk tutanağı, İlçe Seçim Kurulu cevabına ekli Seçmen Kaydı Ayrıntılı Geri İzleme Bilgilerine göre davalı ve eşinin boşandıktan sonra ve ikinci evlilikten önceki sürece tekabül eden 16.04.2009 işlem tarihli kayıt güncellemede seçmen adres bilgilerinin, sandık alanları ile sandık nolarının aynı ... olduğu yanı sıra benzer şekilde İlçe Nüfus Müdürlüğünce gönderilen davalı ve eşinin Adres Bilgileri Raporu tetkik edildiğinde davalının beyanda bulunduğu ikinci evlilikten önceki süreci kapsayan 23.12.2010 tarihine kadar adreslerinin aynı, yukarıda anılan evraklarda tespit edilen ... olduğu hususları ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davacı kurum tarafından tanzim edilen raporun aksinin ispat edilemediği, davalı ile boşandığı eşinin dava konusu edilen zaman diliminde fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir. Hal böyle olunca, davanın kabulü gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.