1. Hukuk Dairesi 2018/4916 E. , 2020/4045 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 1518 parsel (yeni 284 ada 1 parsel) sayılı taşınmazını ölünceye kadar bakma akdi ile davalı oğluna temlik ettiğini, davalının bakım yükümlülüğünü yerine getirmediğini, kendisine kızının baktığını ileri sürerek, akdin ve tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı babasının iddialarının doğru olmadığını, hem dava dışı annesine hem de davacı babasına eşi ile birlikte baktığını ve tüm ihtiyaçları ile ilgilendiklerini, kız kardeşlerinin telkinleri ile babasının kendisinden uzaklaştığını, bakmasını istemediğini, açılan davanın haksız olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; "... Somut olaya gelince, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Şöyle ki; tanık beyanları bakım ve süresine ilişkin çelişkiler içermesine rağmen bu çelişkilerin giderilmediği, hangi tanığın beyanına hangi nedenle üstünlük tanındığının açıklanmadığı, bakım aktinin gereğinin yerine getirilmemesinin gerçekten davalının kurusundan kaynaklanıp kaynaklanmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmadığı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, tarafların gösterdikleri delillerinin eksiksiz toplanması, tanık beyanları arasındaki çelişkinin giderilmesi, ikinci kez tanık listesi verilemeyeceğinin gözetilmesi, ölünceye kadar bakım akdinin sürdürülememesinin kimin kusurundan kaynaklandığının açık ve net bir şekilde açıklığa kavuşturulması, 6098 sayılı Borçlar Kanun"nun 617/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının gözetilmesi ve yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Kabule göre de; davaya konu 1518 sayılı parselin 3402 sayılı Yasa"nın 22/A maddesi gereğince yenileme ile 284 ada 1 sayılı parsele dönüştüğü fen bilirkişi raporu ile saptandığına göre yenileme ile oluşan 284 ada 1 sayılı parsel hakkında hüküm tesisi gerekirken infazı mümkün olmayacak şekilde sayfası kapatılan eski parsel numarası üzerinden karar verilmesi de isabetsizdir. "" gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davalının bakım yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, ölünceye kadar bakma akdi hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca araştırma yapılarak yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden Reddine.
Ancak, davaya konu taşınmazda ""tapu kaydının iptali"" ile tescile karar verilmesi gerekirken "" ... davalı ... adına olan tespitin iptali ile ... "" tescile şeklinde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dava, 30.000,00 TL değer gösterilerek açılmış, yargılama sırasında bilirkişilerce dava konusu taşınmazın değeri 150.000,00 TL olarak bildirilmiş ve bu değer üzerinden harç ikmali yapılmıştır. Dava kabul edilmiş olduğundan davacı lehine AAÜT üçüncü kısmına göre hesaplanacak nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru değil ise de değinilen bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından;
Hükmün 1. Bendinde yer alan ""tespitin"" ibaresinin hüküm yerinden çıkarılmasına, yerine "" tapu kaydının"" ibaresinin yazılmasına,
Hükmün beşinci bendinden sonra gelmek üzere altıncı Bent olarak
""6- Karar tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 14.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine"" cümlesinin eklenmesine, davacının temyiz itirazlarının kabulü, ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.