22. Hukuk Dairesi 2015/18506 E. , 2015/24087 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yazılı fesih bildiriminde bulunulmadığı, davacının savunmasının alınmadığı ve feshin haklı sebebe dayalı olarak yapıldığı iddiasının davalı tarafından ispatlanamadığı gerekçeleriyle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun"un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 2. fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda; davalı işverenliğe ait işyerinde mekanik proje yöneticisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi mesai saatlerinde dışarıya proje yaptığı ve sorumluluklarında bulunan asli işleri aksatmaya devam ettiği gerekçesiyle, tüm ilişiğinin kesildiği belirtilerek ve 19.06.2014 tarihinde tarafına elektronik posta gönderilmek suretiyle feshedilmiştir. Davalı işverenlik tarafından keşide edilen 20.06.2014 tarihli ihtarnamede de, feshe konu olay ile ilgili olarak davacıdan bilgi ve belge istenmesi üzerine geçerli bir mazeret sunulmadığı takdirde iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedileceği bildirilmiştir. Cevap dilekçesinde ise, davacının doğruluk ve bağlılığa aykırı davranarak davalı şirketin güvenini kötüye kullandığı, bu sebeple feshe konu olayın işveren feshi için haklı sebep oluşturduğu savunulmuştur. Davalı taraf haklı sebep iddiasında bulunduğundan, 4857 sayılı Kanun"un 17. maddesinde öngörülen yöntemin uygulanması davalıdan beklenemez.
Dosya içeriğine göre, davacının eylemlerinin mesai saatlerindeki performansını olumsuz etkilediği, işyerindeki çalışma düzenini bozduğu haklı sebep ağırlığına varmamakla birlikte geçerli fesih sebebi teşkil ettiğinin kabulü gerekir. Bu durumda işverenden iş ilişkisini sürdürmesi beklenemez. Bu sebeplerle işe iade isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Sonuç:
Belirtilen sebeple, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına.
4- Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 180,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 07.09.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.