11. Hukuk Dairesi 2018/1020 E. , 2019/2865 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13/12/2016 tarih ve 2015/413 E- 2016/940 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 06/12/2017 tarih ve 2017/673-2017/789 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirkette %15 oranında pay sahibi olduğunu, dava dışı Polimeks İnş. Taah. ve San Tic. AŞ"nin ise % 82,50 oranında payı bulunduğunu, Türkmenistan"da gerçekleştirilen 4 adet projeden kaynaklanan kâr payının Polimeks Tic. AŞ. unvanlı şirketten davalı şirkete aktarılmamasından dolayı zarara uğradığını, davalı şirketin faaliyetinin 2011 yılı sonu itibariyle durdurulduğunu, müvekkilinin genel müdür sıfatının sona erdirildiğini, davalı şirkette 25.12.2014 tarih, 2014/3 sayılı yönetim kurulu kararına dayalı olarak 21.01.2015 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığını, alınan kararların tamamının hakim ortakların oylarıyla kabul edildiğini, bu durumun TTK hükümlerine, dürüstlük kuralına ve azınlık hissedar haklarına aykırılık oluşturduğunu, özel denetçi atanmasına ilişkin talebinin reddedildiğini ve TTK 438. maddesinin açıkça ihlal edildiğini, ana sözleşmenin 7, 8 ve 14. maddelerinin hukuka aykırı olacak şekilde tadil edildiğini, şirket iç yönergesinin hukuka aykırı olarak kabul edildiğini, oylamanın ertelenmesi talebinin de kabul görmediğini ileri sürerek 21.01.2015 tarihli genel kurulun hükümsüzlüğünün tespitine, genel kurulda hukuka aykırı olarak alınan tüm kararların iptaline, TTK 439. ve 440 maddeleri uyarınca özel denetçi atanmasına, TTK 442. maddesi uyarınca rapor alınmasına ve TTK 443. maddesi uyarınca işlem yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; genel kurulda alınan kararların davacı dışındaki ortakların oy çokluğuyla ve yasa, ana sözleşme veya dürüstlük kurallarına uygun olarak alındığını, ileri sürülen vakıaların genel kurulun hükümsüzlüğüne veya iptaline yönelik taleplerle ilgisinin bulunmadığını, daha önce bilgi alma hakkı kullanılmadığından özel denetçi atanmasının koşullarının oluşmadığını, huzurdaki davada ileri sürülen vakıalara dayanılarak açılan sorumluluk davasının derdest bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; genel kurulda şirket iç yönergesinin görüşüleceğinin gündemin 4. maddesinde kararlaştırıldığı ve Ticaret Sicil Gazetesinde davet ve gündemin yayınlandığı, davacının toplantıdan önce şirkete başvurarak yönergeyi inceleme imkanının bulunduğu ancak böyle bir talepte bulunmadığı, iç yönerge değişikliğinin finansal tablolarla ilgili olmaması nedeniyle TTK 420. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, gündemin 7. maddesi ile ana sözleşmede değişiklik yapılarak "en az 1 üyeden oluşan bir yönetim kurulu" ibaresinin eklendiği, bu değişikliğin TTK 359/1. maddesine, ana sözleşmeye veya dürüstlük kuralına aykırılık oluşturmadığı, gündemin 8. maddesi ile şirketin temsil ve ilzamı konusunda karar alındığı ancak bu kararın iptali ile ilgili herhangi bir somut gerekçe ileri sürülmediği, gündemin 14. maddesinde "gerek olağan gerekse olağanüstü genel kurul toplantılarında 6102 sayılı TTK hükümleri uygulanacaktır" şeklinde değişiklik yapıldığı ve bu değişikliğin yasa, ana sözleşme ve dürüstlük kurallarına aykırılık oluşturmadığı ayrıca TTK 438 vd. maddeleri gereğince davalı şirkete özel denetim isteme hakkının kullanılması için ön koşul olarak bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılması gerektiği ancak davacının bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmadığı ve ön koşulun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi"nce; iç yönergede finansal tabloların genel kurulda görüşülmesi ve toplantı tutanağına kaydedilmesine ilişkin usule yönelik düzenlemeler bulunmasının iç yönergenin finansal tablolar ile ilgili olduğunu göstermeyeceği, genel kurul gündeminin ilan edildiği, davacının toplantıdan önce iç yönerge metnini inceleme imkanının bulunduğu, 6102 sayılı TTK"ya göre yönetim kurulunun bir kişiden oluşmasının mümkün olduğu ve yönetim kurulunun sayısının azaltılmasının dürüstlük kuralına aykırı olmadığı,şirket yöneticilerinin sorumluluklarını ihlal etmeleri halinde sorumluluk davasının her zaman açılabileceği, davacı ile davalı şirketin diğer ortakları arasında dava olmasının olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmasına, karar alınmasına engel teşkil etmediği ve alınan kararların bu nedenlerle dürüstlük kuralına aykırı sayılmasını göstermeyeceği, özel denetici tayini için genel kurula başvurmanın dava şartı olması ve bu talebin onaylanmamasının genel kurul kararının iptalini gerektirmeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, ilk derece mahkemesinin özel denetçi tayini talebinin reddine ilişkin kararın TTK"nın 440. maddesi gereğince kesin olması nedeniyle davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin ise HMK"nın 352.maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/04/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.