Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 03.06.2014 Salı günü davacı vekili Avukat Ç. Y. Ş. geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı Nihat vekili, davalı borçlu Ömer aleyhine icra takibi yaptıklarını, takibe itiraz edildiğini ve takip konusu alacağın ödenmesini engellemek için de taşınmazını diğer davalıya sattığını ileri sürerek takibe yapılan itirazın ve davalılar arasında yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı Ömer vekili ve diğer davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, itirazın iptaline ve davalı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı Ömer adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Ömer vekili tarafından ve davalı Şahine tarafından temyiz edilmiştir. Davalar, İİK. 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali ile bu davanın dayanağını oluşturan takipteki itiraz üzerine açılmış itirazın iptali istemine ilişkindir. Kural olarak iki dava arasında bağlantı bulunması halinde usul ekonomisi de nazara alınarak bu iki davanın birlikte görülmesi gerekir. Ancak bu iki davadan biri öteki davada verilecek karara etki edecek türden ise sonucu etkilenecek dava dosyasının öteki dava dosyasını bekletici mesele kabul etmesi gerekir. Başka bir anlatımla bu iki davanın tefriki ile ayrı ayrı görülmesi gerekir. Tasarrufun iptali davalarında takip konusu borcun kesinleşmiş olması gerekir. Bundan dolayı eldeki itirazın iptali davasının sonucunun tasarrufun iptali davasını etkileyebileceği açıktır. Ayrıca birleştirilen itirazın iptali davası yazılı usule göre sürdürülecek bir dava olup tasarrufun iptali davaları ise basit yargılama usulüne tabi davalardır. Bu durumda dahi iki davanın birlikte görülme imkanı yoktur. Hal böyle olunca açıklanan hususlar nazara alınarak iki davanın tefrik edilerek itirazın iptali davasının sonucunun tasarrufun iptali davasında beklenmesi ve hasıl olan duruma göre bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Ömer vekilinin ve davalı Şahine"nin temyiz itirazlarının açıklanan yönlerden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 03.06.2014 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.