10. Hukuk Dairesi 2014/12177 E. , 2015/17328 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
... arasındaki dava hakkında .... Asliye Hukuk(İş) Mahkemesinden verilen 27.12.2013 günlü ve 2009/1328-2013/649 sayılı hükmün, davacı Kurum ve davalılardan ..... avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-Davalılardan ..."a gerekçeli karar tebliği Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre yapılmışsa da; dönen tebligat mazbatasında muhatabın “ hazır olmadığı” şerh düşülmüş, bu ifadeden davalının adresinden geçici mi, yoksa sürekli mi ayrıldığı, tevziat saatinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği anlaşılamamştır.
Geçici olarak adreste bulunmama halinde yapılacak işlemin ne olacağı, adresinde bulunamayan kişilere tebligatın hangi şekilde yapılacağı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 20, 21 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 29. maddelerinde açıklanmıştır.
Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun öncelikle bunun nedenini, geçici mi yoksa temelli mi ayrıldığını bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve(veya) memurlarından tahkik ederek bunların beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalattırması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Yapılacak bu tespitten sonra belirlenecek duruma göre 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre tebliğ işlemleri gerçekleştirilir.
2-Ayrıca, ..."a ait veraset ilamı getirtilerek, karar tebliği sırasında çocukları ..."in 18 yaşını ikmal ettiklerinin anlaşılması halinde, bu davalılara gerekçeli kararın yöntemince tebliği sağlandıktan,
3-Davalılardan .... vekilinin 06.02.2014 tarihli tarafından temyiz dilekçesi verilirken, nisbi temyiz karar harcı yatırması gerekirken, temyiz karar harcının eksik yatırıldığı anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun geçici 3. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan, 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hükmü gereğince, temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olduğunun sonradan anlaşılmış bulunması halinde, karar veren Hakim
tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde tamamlanması veya ödenmesi, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.”
Davada ise, yukarıda sözü edilen yasa ve İçtihadı Birleştirme Kararı hükmüne aykırı olarak hükmü temyiz eden davalı avukatı tarafından temyiz dilekçesinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenmemiş bulunmaktadır. Böyle olunca da, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun anılan maddesinde öngörülen prosedür işletildikten, şayet temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse davalı avukatına tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten, temyizin süresinde yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde doğrudan iade edilmek üzere
4-Av ..."un, husumet yöneltilen “...” yerine “...” adına vekaletname sunması nedeniyle, her iki davalı arasında ne gibi bir bağ olduğu/ ünvan değişikliği bulunup bulunmadığı araştırılarak, ayrı tüzel kişiliklerinin bulunduğunun anlaşılması halinde, husumet tevcih edilen şirket adına vekaletname sunması için adı geçen avukata kesin süre verilerek, vekaletname sunulamaması halinde, davalı şirkete gerekçeli karar yöntemince tebliğ edilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, bu eksiklik giderilip dosya geldikten sonra temyiz itirazlarının incelenmesine, 20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.