11. Hukuk Dairesi 2018/939 E. , 2019/2863 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 27/12/2016 tarih ve 2015/396 E. - 2016/461 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 21/12/2017 tarih ve 2017/1134-2017/1194 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2013/30378 sayılı ve “TELAURA” ibareli marka başvurusuna davalı şirketin 2009/60931, 2000/01280, 92/011988, 2007/41504, 2011/54908, 2000/96 sayılı ve "AURA MUTLULUK ELLERİNDE + ŞEKİL", "AURA YAŞADİKÇA + ŞEKİL", "AURA", "AURA", "AURA", "AURA" ibareli markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın, diğer davalı TPMK ..."nın 2015-M-5405 sayılı kararı ile kabul edilerek başvurularının reddine karar verildiğini, oysa markalar arasında bir benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, davalı TPMK ..."nın 2015-M-5405 sayılı kararının iptalini, marka başvurusunun müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davalının "AURA" markasının tanınmış marka statüsünde olduğunu, davacının bu tanınmışlıktan faydalanmak amacıyla kötüniyetli hareket ettiğini, dava konusu markaların benzer olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraf markaları arasında ortak "AURA" kelimesi nedeniyle işitsel ve görsel benzerlik bulunduğu, ortalama tüketicinin davacı markasını davalının seri markalarından biri gibi algılayabileceği, dava konusu markaların 09. sınıf: “Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar (veri işlem, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları dahil). Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar.” bakımından ile aynı/aynı tür, 42. sınıf hizmetler bakımından farklı olduğu, davalının "AURA" markasının ev aletleri bakımından 8/4 maddesi kapsamında sektörel tanınmışlığının olduğu, ancak davacının tescilinitalep ettiği 42. sınıf hizmetler ile davalının tanınmışlığının bulunduğu sektör arasında bir bağın doğmayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı TPMK ..."nın 2013-M-513 sayılı kararının 42. sınıfta yer alan "Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, kiralanması hizmetleri, bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri" yönünden iptaline, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının "TELAURA" ibareli marka tescil başvurusu ile davalı şirketin “AURA” esas unsurlu markaları arasında, 556 sayılı KHK."nın 8/1-b maddesi anlamında benzerliğin bulunduğu, bu durum karşısında mahkemece taraf markalarının benzer olduğu 9. sınıf mallar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı gerekçesiyle davalı TPMK vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPMK"dan alınmasına, 10/04/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.