15. Hukuk Dairesi 2016/5632 E. , 2017/3196 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dava tarihinin karar başlığında 25.03.2010 yerine 30.03.2010 olarak yazılmasının maddi hata olup, mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı dava ve aşamalardaki dilekçelerinde, davalıya ait ... İli, ... İlçesi, 116 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerine projesine uygun bina yapılması konusunda anlaştıklarını, yazılı sözleşmeyi imzalamadıklarını, ancak bu yazılı sözleşmeye göre davacının iş yaptığını, sözleşmenin fiili olarak hayata geçirildiğini, ayrıca sözleşme dışında da iş yaptığını, davalının yapılan işler karşılığında 188.900,00 TL ödeme yaptığını, ancak 111.500,00 TL bakiye iş bedelini ödemediğini iddia etmiş; davalı cevap ve aşamalardaki dilekçelerinde, davacının proje dışında başka bir iş yapmadığı gibi proje kapsamında bulunan işleri de yapmadığını, kendisinin üçüncü kişilere inşaatı tamamlattırdığını, iş bedelinin ödendiğini, davacı tarafından sunulan belgeden bilirkişi raporu ile haberdar olduklarını, kabul etmediklerini, söz konusu belgeyi davacının tek taraflı olarak düzenlediğini, taraflarının imzasının bulunmadığını, işin bedelinin 200.000,00 TL olduğunu savunmuş; mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı tarafından sunulan yazılı sözleşmenin, dava dilekçesinin ekinde bulunması, davanın açıldığı tarihten bilirkişi raporuna itiraz tarihine kadar davalı tarafından söz konusu sözleşmenin miktarına itiraz olmadığı, bu durumun savunmayı genişletme kapsamında değerlendirildiği, davacı tarafından sunulan sözleşme dayanak alınarak hazırlanan 11.11.2015 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; davalı tarafından kabul edilmeyen yazılı sözleşmenin gerek dava, gerekse de davacının delil listesi dilekçesi ekinde davalıya tebliğ edildiğine dair evraka
dosya arasında rastlanmamıştır. İş bu durumda mahkemece, davalının söz konusu belge içeriğinden, ikinci bilirkişi kurulundan alınan raporla haberdar olduğunu kabul etmek gerekir. Davalı, bilirkişi kurulu raporuna yönelik verdiği itiraz dilekçesinde, davacı tarafından sunulan imzasız belgeyi kabul etmediğinden, uyuşmazlığın iş bedelinin hesaplanmasında toplandığını kabul etmek gerekir. İşin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi uyarınca, iş bedelinin hesaplanmasında taraflar arasında anlaşma olmadığı takdirde iş bedelinin işin yapıldığı tarihte geçerli olan mahalli serbest piyasa rayicine göre hesaplanması gerekir.
Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş; hükme esas alınan bilirkişi kurulundan, davacı tarafından yapılan işteki ayıplar da gözetilerek iş bedelinin işin yapıldığı tarihteki mahalli serbest piyasa fiyatlarıyla hesaplattırılması konusunda ek rapor alınması, hesaplanan iş bedelinden kanıtlanan 188.900,00 TL ödemenin düşülerek bakiye alacak üzerinden hüküm kurulmasından ibarettir. Mahkemece aksine düşüncelerle karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 28.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.