Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/9615 Esas 2014/8821 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9615
Karar No: 2014/8821

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/9615 Esas 2014/8821 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı sigorta şirketi, zorunlu mali mesuliyet sigorta sözleşmesi ile sigortalı olan aracın karıştığı trafik kazası sonrası hasarlanan başka bir aracın hasar tutarını tazmin etti. Ancak kaza sırasında sigortalı aracın sürücüsü alkollü çıktı. Davalı sigorta şirketi, dava dışı araç için ödediği hasar bedelini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davalıdan geri talep etti. Davacı tarafından açılan rücuan tazminat davası, Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı ile reddedildi. Ancak bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edildi ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, ticari dava niteliği taşıyan bu uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülmesi gerektiğine karar verdi. Kanun maddelerine göre, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1483/I. maddesi ve 4/I-a maddesi uyarınca, zorunlu sigortaların yapılmasından kaçınmanın mümkün olmadığı belirtilmiş ve ticari işletme ile ilgili hukuk davalarının ticari dava niteliği taşıdığı açıkça düzenlenmiştir.
17. Hukuk Dairesi         2014/9615 E.  ,  2014/8821 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 20/02/2014
    NUMARASI : 2013/472-2014/62

    Taraflar arasındaki rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddi ile mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkiline zorunlu mali mesuliyet sigorta sözleşmesi ile sigortalı, davalıya ait aracın karışmış olduğu trafik kazası sonucu hasarlanan dava dışı üçüncü kişiye ait aracın hasar tutarını hak sahiplerine ödediklerini belirtip, kaza sırasında davalıya ait sigortalı araç sürücüsünün alkollü olması nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere dava dışı araç için ödenen 7.350,00 TL hasar bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre davanın haksız fiil hükümleri çerçevesinde kanuni halefiyet yoluyla açılan tazminat davası olduğu belirtilip görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu bildirilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava zorunlu mali mesuliyet sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 1483/I. maddesinde sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş, aynı yasanın 4/I-a maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
    Somut olayda, zorunlu mali mesuliyet sigorta sözleşmesini düzenleyen davacı sigorta şirketi, sigorta sözleşmesinin akidi olan kendi sigortalısından trafik kazası sonucu hasarlanan dava dışı üçüncü kişinin aracı için ödediği hasar bedelini kaza sırasında sigortalı araç sürücüsünün alkollü olması nedenine dayanarak rücuen tazmin etmek istemektedir. Bu durumda uyuşmazlığın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinden kaynaklandığı, zorunlu sigortaların 6102 Sayılı TTK.nda düzenlenmesine ve aynı yasanın 4. maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğunun kabul edilmesine göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. Buna göre mahkemece işin esasına girilerek yapılacak yarılama sonunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 2.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.