Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/9335 Esas 2014/8819 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9335
Karar No: 2014/8819
Karar Tarihi: 02.06.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/9335 Esas 2014/8819 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/9335 E.  ,  2014/8819 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 16/05/2013
    NUMARASI : 2013/260-2013/218

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili müvekkiline sağlık sigorta poliçesiyle sigortalı N. A.’un içinde bulunduğu araca davalılardan Z. D.’ın maliki ve sürücüsü olduğu aracın çarpması sonucu meydana gelen yaralanma nedeniyle gerekli tedavi giderlerini ödediklerini belirtip, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere tedavi için ödenen 2.825,87 TL’nin kazaya sebebiyet veren davalı Z. D. ile kanun gereği trafik kazası tedavi giderlerinden sorumlu olan davalı Sosyal Güvenlik Kurumundan ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre davacı sigorta şirketinin tacir, davanın hukuki dayanağının da sigorta poliçesi olduğu belirtilip davanın da ticari dava niteliğinde olması nedeniyle yargılama görevinin Ticaret Mahkemesine ait bulunduğu bildirilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava sağlık sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticarî dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır.
    Somut olayda davacı sigorta şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı davada, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği dikkate alınıp davanın esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması iddia ve savunmalarının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.