(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2021/1430 E. , 2021/4131 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 8, 19, 119 ada 3, 124 ada 7 ve 13 parsel sayılı sırasıyla 2.071.39, 1.613.24, 421.85, 2.187,06 ve 5.349,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle...adına tespit ve tescil edildikten sonra, 26.12.2006 tarihinde satış suretiyle tapuda kayden davalı ... adına intikal ettirilmiş; 110 ada 3 ve 111 ada 2 parsel sayılı sırasıyla 3.625,91 ve 1.875.99 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise, tapu kaydı, satın alma, ifraz ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiş; ... Köyü çalışma alanında bulunan 125 ada 5, 126 ada 4, 139 ada 15, 141 ada 14, 24, 151 ada 4, 5 ve 9 parsel sayılı sırasıyla 434.54, 459.39, 4.613.93, 8.107.77, 22.79, 1.527.92, 1.957,15 ve 1.575,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 125 ada 5 parsel sayılı taşınmaz satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına; 126 ada 4, 151 ada 5 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve hibe nedeniyle, 151 ada 9 parsel sayılı taşınmaz davalı ... adına; 126 ada 4 ve 151 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar davalı ... adına tespit ve tescil edildikten sonra, 151 ada 5 parsel sayılı taşınmaz 19.01.2011 tarihinde satış suretiyle tapuda kayden ... adına intikal ettirilmiş; 141 ada 14 ve 151 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 141 ada 14 parsel sayılı taşınmaz eşit payla ... ve ...adlarına; 151 ada 4 parsel sayılı taşınmaz ise ... adına; 139 ada 15 ve 141 ada 24 parsel sayılı taşınmazlar tapu kaydı, ifraz, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına; 143 ada 27 parsel sayılı 4.624,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edildikten sonra, kamulaştırma nedeniyle hükmen ifrazla 143 ada 54 parsel numarasıyla Hazine adına; 143 ada 38 parsel numarasıyla Karayolları Genel Müdürlüğü adına tescil edilmiş; ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 1 ve 104 ada 1 parsel sayılı sırasıyla 7.572,45 ve 4.241,51 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, 102 ada 1 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 104 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazların müşterek muristen intikal ettiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ve miras payı oranında adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Çekişmeli 151 ada 5 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tarafların müşterek murisi ... ...’den intikal ettiği ve taşınmazın mirasçılar arasında paylaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Çekişmeli taşınmaz Muzaffer Atalar adına tapuda kayıtlı olmasına rağmen, davacı tarafından dava dilekçesinde tapu kayıt maliki olan kişinin davalı olarak gösterilmemesi sebebiyle davanın bu parsel yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi isabetsiz ise de, verilen ret kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan hükmün, gerekçesinin bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Çekişmeli 110 ada 3, 111 ada 2 ve 143 ada 27 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murisi ... ...’den intikal ettiği ve taşınmazların mirasçılar arasında paylaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muris ... ...’den intikal ettiğini ileri sürerek, miras payı oranında tapu kayıtlarının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmış olup, çekişmeli taşınmazların tapu kayıt maliki olan davalı ..." nin, davacının miras bırakanı ... ... terekesine göre 3. kişi konumunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Terekeye dahil bir taşınmaz hakkında bir mirasçı, diğer mirasçılar aleyhine tek başına miras payı oranında adına tescil istemi ile dava açabilirse de, 3. kişiye karşı miras payının adına tescili istemiyle dava açması hukuken mümkün değildir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp, haklarının terekenin tamamını kapsadığı, TMK"nın 702. maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği açıktır. Mirasçılardan birinin terekeye karşı 3. kişi konumunda olan birisi aleyhine kendi payı hakkında açtığı dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılması (icazet vermesi) veya terekeye temsilci atanması suretiyle devam edilmesine olanak yoktur. Bu durumda davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, belirtilen gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile esastan ret kararı verilmesi isabetsiz ise de, verilen ret kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan hükmün, gerekçesinin açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Çekişmeli 102 ada 1, 104 ada 1, 105 ada 8, 19, 119 ada 3, 124 ada 7 ve 13, 125 ada 5, 126 ada 4, 139 ada 15, 141 ada 14, 24, 151 ada 4 ve 9 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muris ... ...’den intikal ettiğini ileri sürerek, miras payı oranında tapu kayıtlarının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmış, yargılama sırasında ise bir kısım taşınmazları satın aldığını ileri sürerek 29.04.1963 tarih ve 62 sıra numaralı, 20.03.1975 tarih ve 9 sıra numaralı, 06.03.1981 tarih ve 8 sıra numaralı tapu kayıtları ile 04.10.1971, 21.02.1974 ve 05.07.1974 tarihli satış senetlerini dosyaya sunmuş; davalılardan ... ve ... ise, çekişmeli taşınmazlardan 151 ada 9 parsel sayılı taşınmazı ... ... isimli kişiden satın aldıklarını, dava konusu diğer taşınmazların ise müşterek muris ... ...’den geldiğini, müşterek muristen gelen taşınmazların muris tarafından sağlığında paylaştırıldığını ve kendileri adına kayıtlı olan taşınmazların ise yakın miras bırakanları olan babaları ...’ye isabet ettiğini ve taşınmazların zilyetliğinin kendilerinde bulunduğunu savunmuşlardır. Buna göre taraflar arasındaki ihtilaf, taşınmazların müşterek muristen gelip gelmediği, müşterek muristen geliyor ise murisin sağlığında paylaştırılıp paylaştırılmadığı ve taşınmazların davacı tarafından satın alınıp alınmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murisi ... ...’den intikal ettiği ve taşınmazların mirasçılar arasında paylaşıldığı gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Davacıdan, delil olarak sunduğu tapu kayıtlarına ve satış senetlerine hangi taşınmazlar yönünden dayandığı sorulup açıklattırılmamış, dayanılan tapu kayıtlarının tesislerinden itibaren tüm tedavülleri getirtilip, tapu kayıtları ile senetler mahallinde yöntemince uygulanmak suretiyle, dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadıkları, çekişmeli taşınmazların hangilerinin müşterek muristen intikal ettiği, hangilerinin davacı tarafından satın alındığı, hangilerinin davacının dayandığı tapu kayıtlarının ve senetlerin kapsamında kaldığı belirlenmemiş, müşterek muristen gelen taşınmazların paylaşmaya konu olup olmadığı kesin olarak ortaya konulmamış ve ayrıca davacının sunduğu tanıklar da yöntemince çağrılıp mahallinde dinlenmeden hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazların hangilerinin davacı tarafından satın alındığı, hangilerinin müşterek muristen intikal ettiği, hangi taşınmazlar yönünden tapu kayıtlarına ve senetlere dayandığı hususları davacı tarafa açıklattırılmalı, davacının dayandığı tapu kayıtlarının tesislerinden itibaren tüm tedavüllerinin, varsa haritası ve çekişmeli taşınmazlara komşu taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ile varsa dayanağı olan kayıtlar ve tapu kayıtlarının kadastro sırasında revizyon görüp görmedikleri sorularak, revizyon görmüş iseler revizyon gördükleri taşınmazların kadastro tutanaklarının onaylı suretleri getirtilip dosya ikmal edilmeli; bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve senet tanıkları ile fen bilirkişinin katılımıyla keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte davacının dayandığı tapu kayıtları ve senetler yöntemince mahalline uygulanarak dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadıkları belirlenmeli; yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazların kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kim tarafından, ne zamandan beri ve hangi hakka dayalı olarak kullanıldığı, müşterek muristen intikal eden taşınmazların bulunması halinde murisin sağlığında paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşılmış ise taşınmazların kime düştüğü hususlarında somut olaylara dayalı olarak bilgi alınmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılıp açıklanmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe elverişli rapor ve kroki alınmalı ve bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.