12. Ceza Dairesi 2021/732 E. , 2021/5659 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Yargı görevi yapanı etkileme, hakaret
Hükümler : 1- Yargı görevi yapanı etkileme suçundan CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince beraat
2- Hakaret suçundan CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat
Yargı görevi yapanı etkileme ve hakaret suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılanlar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanlar vekilinin yüzüne karşı 26.06.2015 tarihinde verilen hükümlerin, katılanlar tarafından, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçmeden 29.06.2015 hâkim havale tarihli süre tutum dilekçesi ile temyiz edildiğinin anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki gerekçeli temyiz dilekçesinde yer alan tarih esas alınarak, katılanların yasal bir haftalık süre geçtikten sonra temyiz ettikleri hükümlere yönelik temyiz istemlerinin reddine karar verilmesi gerektiğine dair görüşe iştirak edilmemiştir.
A) Yargı görevi yapanı etkileme suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu gerek Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11.04.2000 tarihli ve 65–69, 22.10.2002 tarihli ve 234–366, 04.07.2006 tarihli ve 127–180, 03.05.2011 tarihli ve 155–80, 21.02.2012 tarihli ve 279–55, 15.04.2014 tarihli ve 599-190, 28.03.2017 tarihli ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25.03.2003 tarihli ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında adliyeye karşı işlenen yargı görevi yapanı etkileme suçundan açılan kamu davalarında; sanığa atılı suçun koruduğu hukuki yarar ve niteliği itibariyle şikayetçiler ... ve ...’in sanığa yüklenen suçun mağduru olmadıkları ve suçtan doğrudan zarar görmemeleri nedeniyle yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan davalara katılmalarına karar verilmiş olması hukuki değerden yoksun olup, hükümleri temyiz yetkisi vermeyeceğinden, şikayetçilerin temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
B) Hakaret suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylemler, TCK"nın 125/3-a maddesinde hakaret başlığı altında yaptırıma bağlanmış olup, aynı Kanunun 66/1-e maddesi gereğince anılan suçun asli dava zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, TCK’nın 67/4. maddesi göz önünde bulundurulduğunda kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, zamanaşımını kesen en son işlem olan sanığın sorgu ve savunmasının alındığı 15.03.2013 tarihinden itibaren TCK"nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık zamanaşımının temyiz inceleme tarihinden önce gerçekleştiği anlaşıldığından, CMK"nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar da bulunmadığından, katılanların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, sair yönleri incelenmeksizin hükümlerin gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; sanık hakkındaki davaların TCK"nın 66/1-e ve CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince isteme aykırı olarak DÜŞMESİNE, 07.07.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.