MAHKEMESİ : Merzifon Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/07/2013
NUMARASI : 2010/190-2013/669

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde müdahil davalı K.. G.. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkiline ait aracın, davalı Z.. K..’ın sevk ve idaresindeki, dahili davalı K.. G..’ün maliki olduğu aracın çarpması sonucu meydana gelen kazada hasarlandığını, yine çarpmanın etkisi ile dava dışı park halindeki üçüncü şahsın aracının da hasarlandığını belirtip, her iki aracın hasarının müvekkili tarafından karşılandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.000,00 TL değer kaybı geriye kalanı hasar giderim masrafı olarak 5.000,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, 10.04.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle talep sonucunu 8.140,68 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı Z. K.cevap vermemiştir.
Dahili davalı K.. G.., dava konusu aracı 2006 yılında harici olarak sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile 8.140,68 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Ziram Kiriş ve dahili davalı K.. G..’ten müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm dahili davalı K.. G.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı ve değer kaybına ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir.
Türk Usul Hukuku Sisteminde, bazı istisnai haller dışında, “dâhili davalı” müessesesi bulunmamaktadır. Mahkemece, ancak davada taraf olan kişiler hakkında karar verilebilir. İhtiyari dava arkadaşlığının bulunduğu hallerde, bir dava açıldıktan sonra davalı tarafı değiştirmek yada mevcut davalı taraf yanına bir başka davalı taraf ilave etmek, ıslâh suretiyle dahi mümkün değildir. Sorumlu olanlardan biri hakkında dava açıldıktan sonra diğer bir sorumlunun dâhili dava edilmesi ve hakkında hüküm kurulması olanağı yoktur.
Somut olayda, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen karşı araç işleteni K.. G.. davacı vekilinin 07.06.2013 tarihli dilekçesiyle davaya davalı sıfatıyla dahil edilmiştir.
Bu durumda mahkemece, araç işleteni K.. G.. aleyhine usulüne uygun biçimde açılmış ve harcı yatırılmış bir dava olmadığı gözetilmeden, yazılı olduğu biçimde dahili davalı hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dahili davalı K.. G..’ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden müdahil davalı K.. G.."e geri verilmesine 2.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.