Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7376
Karar No: 2014/8805

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/7376 Esas 2014/8805 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/7376 E.  ,  2014/8805 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 11. Sulh Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 05/12/2013
    NUMARASI : 2013/502-2013/1374

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili müvekkiline ait, davalıya kasko sigortalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu hasarlandığını belirtip fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 4.505,00 TL. hasar tazminatının 06.12.2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davacının doğru ihbar yükümlülüğüne aykırı davranarak kasko sigortası teminat kapsamı dışında kalan hasarı teminat içinde göstermeye çalıştığını bildirip , husumete, hasara ve faize itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre davacı sigortalının rizikonun gerçekleşme şekline ilişkin olarak doğru ihbar mükellefiyetini kasten ve iyiniyet kurallarına uygun biçimde yerine getirmediği bildirilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyi niyet esasına dayalı sözleşme türlerindedir.
    Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması vey aaracın böyle bir cisme çarpması müsademesi devrilmesi düşmesi yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan TTK.nun 1282. maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı Yasanın 1281. maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.
    Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
    İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı, Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.1.5. maddesi ve Türk Ticaret Kanunu’nun 1292/3. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.(HGK 10.12.1997 gün ve 1997/11-772-1043; HGK 16.12.1998 gün ve 1998/11-872-905; HGK 22.12.2010 gün ve 2010/17-655-688 sayılı ilâmları) Uyuşmazlık, rizikonun belirtilen şekilde meydana gelip gelmediği, dolayısıyla rizikonun teminat dışı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Somut olaya bakıldığında; davacıya ait davalıya kasko sigortalı aracın 07.12.2008 tarihinde 21.00 sıralarında M.K.ın idaresinde park halinde bulunan araca arka sol tarafından çarparak hasar verdiğine ilişkin olarak taraflar arasında kaza tesbit tutanağı düzenlenmiştir. Davacı L.. Y..’in ise 07.12.2008 tarihinde saat 00.46’da dava dışı ... plakalı aracı alkollü olarak kullanırken hakkında ceza tutanağı tutulduğu anlaşılmıştır. Dosya arasında bulunan servis kabul belgesinde de davaya konu aracın 06.12.2008 günü 23.30’da servise girdiği görülmektedir. Davalı sigorta şirketi vekili dava konusu kazanın 06.12.2008 günü davacı L.. Y..’in kullanımında hasara uğradığını, alkollü olması nedeniyle yanındaki M. K.’ı sürücü olarak gösterdiğini, yine alkollü olmalarından bahisle tutanağı bir gün sonra düzenlediklerini bildirmiştir. Davalı vekili, davalıya ait araçta sürücü değişikliği yapıldığını ve doğru ihbar yükümlülüğüne uyulmadığını bildirmiştir. Davacı tanıkları davacı ile beraber oldukları sırada Mehmet Kubilay’ın davacıyı telefonla arayarak kaza yaptığını bildirmeleri üzerine kaza yerine gittiklerini, sigortalı aracın başka bir araçla kaza yaptıklarını gördüklerini bildirmiştir. Sigorta hukukçusu tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda davacının doğru ihbar mükellefiyetini kasten ve iyiniyet kurallarına açıkça aykırı olarak yerine getirmediği bildirilmiştir.
    Davalı vekili, kazanın davacı vekilinin belirttiği şekilde olmadığını, sürücü değişikliği yapıldığını belirtmiş ise de aksini ispata yarar somut deliller ileri sürmüş değildir. Ayrıca davacı sigortalının rizikonun gerçekleşme şeklini kasten ve iyiniyet kurallarına aykırı şekilde bildirdiği sabit olmamıştır. Kazada sigorta şirketinin belirttiği gibi sürücü değişikliği yapılmış olsa dahi bu durum tek başına sigorta teminatı dışında kalan haller kapsamında olmayıp sigorta teminatı dışında kaldığının davalı sigorta şirketi tarafından ispatı gerekir. Açıklanan nedenle doğru ihbar mükellefiyetinin kasten yerine getirilmediği veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu teminat içinde imiş gibi ihbar edildiği ve ispat yükünün yer değiştirdiği, kazanın davalı sigorta şirketinin iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde dahi teminat dışı olduğu somut delillerle kanıtlanamamıştır.
    Dosya arasındaki deliller ve kaza tespit tutanağına göre davacı aracının hasarlandığı sabit olup, rizikonun kasko sigortası geçerlilik süresi içinde meydana geldiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamı itibariyle, sigortacı ileri sürdüğü hususları ispat edebilmiş değildir.
    O halde, dava konusu hasarın kasko sigortası teminat kapsamında kaldığı kabul edilerek, sigortalı araçta oluşan gerçek zarar ve kira bedeli kaybı yönünden tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirzlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 2.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi