14. Hukuk Dairesi 2016/5309 E. , 2019/3527 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.05.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, 1957 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılardan ... vekili ortaklığın aynen taksim yolu ile giderilmesini talep etmiş; bu talebin kabul görmemesi halinde davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Somut olayda; UYAP sisteminde bulunan Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) kayıtları üzerinden yapılan sorgulamaya göre dava konusu 1957 parsel sayılı taşınmaza ait kaydın 20.04.2015 tarihli yenileme kadastrosu sonucu kapatıldığı, numarasının değişerek 194 ada 9 parsel numarasını aldığı anlaşıldığından, işlerliğini yitiren parsel numarası üzerinden hüküm kurulması doğru değildir. Ayrıca davalılardan da ...’in karar tarihinden önce ve 10.04.2015 tarihinde hissesini sattığı tespit edildiğinden bu davalı hakkında hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. Mahkemece güncel tapu kaydının (tedavülleri ile) dosya arasına alınarak ve tüm tapu maliklerinin davada yer almasının da sağlanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu kayıtlar ikmal edilmeden davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.