15. Hukuk Dairesi 2017/1454 E. , 2017/3191 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-21.04.2010 tarihinde yapılan sözleşme ile davalı yüklenici sünnet düğünü organizasyonu 650,00 TL karşılığında yapımını üstlenmiştir. Davacının, davalının sözleşme gereğince bütün düğünü kameraya kaydetmesi gerekirken iki saat kamera kaydı yaptığını ve kamera kaydı görüntülerini kaybetmesi nedeniyle vermediğini, düğüne bayan palyaço gelmesi gerekirken palyaço kıyafeti giymemiş bir çocuğun geldiğini ve çocuklarla hiç ilgilenmediğini, balon zincirin düğün başladıktan sonra kurulduğunu iddia ettiği, davalı yargılama esnasında DVD’lerin bulunarak davacıya teslim edildiği gerekçesiyle davanın reddini talep ettiği, mahkemenin yargılama sırasında DVD’lerin teslim edilmesi nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verdiği, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2015/13245 E, 2015/18435 K ve 19.11.2015 tarihli kararı ile DVD’lerin teslim edilmesi de gözetilerek mahkemece uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verdiği, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece 4.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. Manevi zarar, malvarlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır.
Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hâkimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir.
Hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda; tekrarı mümkün olmayan sünnet düğünü ile ilgili anıların kalıcı olmasını istemek ailenin en doğal hakkı olup, DVD kayıtlarının teslim edilmemesi nedeniyle davacının ruhsal çöküntü içine girdiği anlaşılmış ise de; mahkemece, davalı için takdir edilen 4.000,00 TL manevi tazminat miktarı DVD’lerin dava açıldıktan sonra davacıya teslim edilmesi, sözleşmede kararlaştırılan iş bedeli ve davalının sosyal-ekonomik durumu ve yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetildiğinde fazla bulunmuştur. Mahkemece, davacı tarafta sebepsiz zenginleşme teşkil etmeyecek, hakkaniyete uygun olacak şekilde; daha düşük bir miktar da manevi tazminata hükmedilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 28.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.