20. Ceza Dairesi 2018/5396 E. , 2019/2817 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İzmir 6. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 21/11/2012 tarihli, 2011/908 esas ve 2012/1546 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 28/09/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
İncelenen dosyadan;
1-Sanık hakkında “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan yapılan soruşturma sonucunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 05/05/2009 tarihli ve 2009/42302 soruşturma, 2009/21842 esas, 2009/7356 sayılı iddianamesi ile TCK’nın 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2-Yapılan yargılama sonucunda; İzmir 6. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 24/07/2009 tarihli, 2009/736 esas ve 2009/1353 karar sayılı kararı ile sanık hakkında TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 10/09/2009 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği ve infazı için İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"ne gönderildiği,
3-İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün 05/01/2011 tarihli çağrı yazısının ... sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre muhatabın kapısına yapıştırılmasını takiben 03/03/2011 tarihli çağrı yazısının 09/05/2011 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, 10 günlük süre içerisinde müdürlüğe başvurmaması nedeniyle evrakın kapatılarak müdürlüğün 23/05/2011 tarihli yazısı ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderildiği,
4- Kanun yararına bozma istemine konu İzmir 6. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 21/11/2012 tarihli, 2011/908 esas ve 2012/1546 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 07/12/2012 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık ..."in, ... sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına dair İzmir 6. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 24/07/2009 tarihli ve 2009/736 esas, 2009/1353 sayılı kararını müteakip, hükümlünün denetimli serbestlik tedbirlerine uymamakta ısrar ettiği gerekçesiyle ilâmın bila infaz iade edilmesini müteakip yapılan yargılama sonunda sanığın ... sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 6. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 21/11/2012 tarihli ve 2011/908 esas, 2012/1546 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesi"nin 22/12/2015 tarihli ve 2015/1717 esas, 2015/33429 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, sanığa 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligatın yapılması ve sanığın başvuruda bulunmaması üzerine, yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için sanığa "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine uymamakta ısrar edeceği nazara alındığında, somut olayda İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün 05/01/2011 tarihli çağrı kağıdının ... sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre muhatabın kapısına yapıştırılmasını takiben 22/04/2011 tarihli çağrı kağıdının 09/05/2011 tarihinde mahalle muhtarına tebliğ edildiği, bu tebligat üzerine şüphelinin müracaat etmediği ve denetime uymamakta ısrar ettiği gerekçesi ile 23/05/2011 tarihinde İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce dosyanın kapatılmasına karar verildiği, bu kapsamda şüphelinin ilk çağrıya uyamaması durumunda bu kez sonuçları da şerh edilmek sureti ile ikinci kez çağrı kağıdı çıkartılması gerektiği, sanığın denetimli serbestlik tedbirine başlanabilmesi için usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen başvuruda bulunmadığından bahisle yeniden tebligat yapılmayarak denetimli serbestlik dosyasının kapatıldığı göz önüne alındığında, denetime uymamakta ısrar şartının gerçekleşmediği hususu gözetilmeden, durma kararı verilmesi yerine yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İzmir 6. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 21/11/2012 tarihli ve 2011/908 esas, 2012/1546 sayılı kararının ... Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi :
Yapılan incelemede;
... sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen, ... sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan başlatılan soruşturmada, Cumhuriyet savcısı tarafından beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği, Cumhuriyet savcısının, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyaracağı, kişinin, erteleme süresi zarfında, kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ve uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde hakkında kamu davası açılacağının hükme bağlandığı, dosya kapsamına göre,
Sanık hakkında İzmir 6. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 24/07/2009 tarihli 2009/736 esas ve 2009/1353 sayılı kararı ile verilen denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında, sanığa, 10 gün içinde İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren çağrı kağıdının usule uygun şekilde tebliğ edildiği, sanığın müdürlüğe başvuruda bulunmadığı, ancak, sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta "ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata karşın başvuruda bulunmaması halinde sanığın yükümlülük ihlalinden söz edileceği, somut olayda hükümlünün Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce çıkarılan çağrı yazısına karşın 10 gün içinde Müdürlüğe başvurmamasının tek başına ısrar olarak değerlendirilemeyeceği, ısrar şartının gerçekleşmediği gözetilmeden mahkemece durma kararı verilmesi yerine yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi, kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D) Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
İzmir 6. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 21/11/2012 tarihli ve 2011/908 esas, 2012/1546 sayılı kararının ... sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 08/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.