23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5226 Karar No: 2019/4182 Karar Tarihi: 10.10.2019
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/5226 Esas 2019/4182 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vekili, icra dosyasında diğer alacaklıların ödendiği halde müvekkilinin alacağı ödenmediğinden ve yediemin ücretinin yanlış hesaplandığından dolayı dava açmıştır. Davalı vekili ise yediemin ücretinin rüçhanlı alacak olduğunu ve Adalet Bakanlığı tarifesi uygulanamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme ise icra dosyasında sıra cetveli olmadığı için davacının genel mahkemede dava açamayacağına ve şikayet yoluyla başvurması gerektiğine hükmetmiştir. Ancak, Yargıtay bu kararın yanlış olduğunu ve uyuşmazlıkta sıraya ilişkin olduğunu belirterek, yediemin ücreti hakkında genel mahkemelerde yapılacak yargılama sırasında çözümlenmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bunun yanı sıra, muhafaza masraflarının tespitinde yedieminin kendi tarifesi değil Adalet Bakanlığı'nın yediemin depoları ile ilgili tarifesi uygulanması gerektiği, ödenen bedel üzerinden sıra cetveli yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak da İİK'nın 142 ve 143. maddeleri, 16. maddesi ve 138. maddesi yer almaktadır.
23. Hukuk Dairesi 2016/5226 E. , 2019/4182 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra derece ve alacağa itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, ... 2.İcra Müdürlüğünün 2015/1634 E. sayılı dosyasından dava dışı borçlu adına kayıtlı aracın satışının yapıldığını, satış bedelinin muhafaza masraflarını dahi karşılamadığından diğer alacaklılara ödeme yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini, yapılan işlemin hatalı olduğunu, motorlu taşıtlar vergisinin rüçhanlı alacak olduğunu, yediemin ücretine Adalet Bakanlığı tarifesinin uygulanması gerektiğini ileri sürerek müvekkili alacağının rüçhanlı alacak olduğunun tespiti ile yediemin ücretinin tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yediemin ücretinin rüçhanlı alacak olduğunu, özel yediemin depolarında Adalet Bakanlığı tarifesinin uygulanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre İİK 142 ve 143 maddeleri gereği icra dosyasında yapılmış bir sıra cetvelinin olması halinde alacağın esas ve miktarı ile birlikte sıra cetveline itiraz edilebileceği, icra müdürlüğünce yapılmış bir sıra cetvelinin bulunmadığı, bu durumda icra takibinin tarafı olmayan davacının genel mahkemede dava açamayacağı, icra müdürlüğünün kararına karşı İİK 16. maddesi gereği şikayet yoluna başvurabileceği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenen satış bedelinden yediemin ücretinin ödendiği, başkaca para kalmadığından diğer alacaklılara ödeme yapılmasına yer olmadığına ilişkin müdürlük kararının teknik olarak sıra cetveli mahiyetinde olduğu kabul edilip yargılamanın da bu şekilde yapılarak sonuçlandırılması gerekir. İtiraz, alacağın esas ve miktarına yönelik ise dava yoluyla genel mahkemede (İİK m.142/1), yalnız sıraya ilişkin ise icra mahkemesinde (İİK m.142/son) ileri sürülmelidir. Somut olayda uyuşmazlık bedeli paylaşıma konu aracın muhafaza ücretinin MTV den önce ödenip ödenmeyeceği ve yediemin ücretinin miktarına ilişkindir. Motorlu Taşıtlar Vergisinin muhafaza masraflarından önce ödenip ödenmeyeceği hususu icra mahkemesinde şikayet yoluyla çözülebilir ise de yediemin ücretinin miktarı yani yediemine ödenen ücretin sıra cetveline ödenen kadar olup olmadığı iddiası genel mahkemelerde yapılacak yargılama sırasında çözümlenebilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de muhafaza masraflarının tespitinde yedieminin kendi tarifesi değil Adalet Bakanlığının yediemin depoları ile ilgili tarifesi uyarınca yediemin deposunun alacağı belirlenip İİK nın 138. maddesi uyarınca ödedikten sonra kalan miktar için alacaklılar arasında sıra cetveli yapılması gerekir. Mahkemece yukarıda açıklanan şekilde bu bedel belirlendikten sonra sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 10.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.