Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2012/4-1243
Karar No: 2013/609

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/4-1243 Esas 2013/609 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık K.B., hırsızlık, sahte plaka kullanmak ve sahte trafik tescil belgesi kullanmak suçlarından 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar, Yargıtay 4. Ceza Dairesince eksik soruşturma nedeniyle bozuldu. Ancak yerel mahkeme, sanığın açık kimliği belirtilmeyen arkadaşı M.A. ile ilgili araştırma yapıp yapmadığı konusunda yeni bir karar verdi. Bu nedenle, kararın Özel Daire tarafından incelenmesi gerektiğine karar verildi.
Kanun Maddeleri:
- TCK 491/2 ve 522. maddeler (hırsızlık suçu)
- TCK 333/2. maddesi (sahte plaka kullanmak suçu)
- TCK 350/1-3, 36 ve 40. maddeleri (sahte trafik tescil belgesi kullanmak suçu)
Ceza Genel Kurulu         2012/4-1243 E.  ,  2013/609 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname :2011/58735
    Yargıtay Dairesi : 4. Ceza Dairesi
    Mahkemesi : BAKIRKÖY 4. Asliye Ceza
    Günü : 06.10.2009 
    Sayısı : 365-648

    Sanık K.B.."nın hırsızlık suçundan 765 sayılı TCK"nun 491/2 ve 522. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis, sahte plaka kullanmak suçundan aynı kanunun 333/2. maddesi uyarınca 2 yıl hapis ve 343 Lira adli para, sahte trafik tescil belgesi kullanmak suçundan ise yine aynı kanunun 350/1-3, 36 ve 40. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, zoralım ve mahsuba ilişkin, Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 22.02.2008 gün ve 1256-99 sayılı hükmün sanık müdafii tarafından  temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesince 23.03.2009 gün ve 23376-5409 sayı ile;
    “...1- Sanığın aşamalardaki tüm savunmalarında, suça konu aracın 10 yıllık arkadaşı olan M. A.. tarafından kendisine emanet olarak bırakıldığını belirtip, bu kişinin Esenler ilçesinde Karadeniz isimli kahvehanesi ile kuruyemiş dükkanı olup, ticari taksisinin de bulunduğu, evine 100 metre uzaklıkta bir yerde oturduğunu, doğum tarihini, nereli olduğunu, cep telefonu numarasını da açıklamasına karşın, tutuklu olan sanığın tahliyesine karar verilirken, M. A.."un açık kimliği ile adresini bildirmesi için kendisine süre verilmeden ve bu kişi hakkında hiçbir araştırma da yaptırılmadan, eksik soruşturma ile hükümlülük kararı verilmesi,
    2- Kabule göre de;
    a) Sanığın sahte plaka kullanma eyleminin 5237 sayılı TCY"nın 202/2. maddesine uymasına karşın, lehe karşılaştırma yapılırken, anılan Yasanın 204/1. maddesinin esas alınması,
    b) Motorlu araç trafik belgesi ile motorlu araç tescil belgesinin sahte olarak kullanılması nedeniyle, suç çokluğu oluşturduğunun gözetilmemesi" isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yerel mahkeme ise 06.10.2009 gün ve 365-648 sayı ile;
    "...Sanığın kapı ve camları kilitlenerek sokağa park edilen şikayetçinin aracını açık kimliği belirlenip hakkında dava açılamayan "M.A.." isimli arkadaşı ile çalıp sahte plaka takılı iken yakalandığı, sahte plakaya göre tanzim edilmiş sahte trafik tescil belgesinin de elde edildiği sanık her ne kadar inkarda bulunmuşsa da aracın çalınma tarihi, sanığın yakalanma vakti ve yakalanma biçimi ile önceki eylemlerini gerçekleştirme şekli gözetildiğinde ve olaysal değerlendirme yapıldığında sanığın atılı suçları işlediğinin kabulünde zorunluluk bulunduğu, sahte plaka ve tescil belgelerinin iğfal kabiliyeti taşıdığı anlaşıldığından sübuta eren suçlarından ötürü cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.
    ...Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin bozma ilamında sanığa M. A..’un kimlik bilgilerini ve adresini bildirmesi için süre verilmeden eksik soruşturma ile hükümlülük kararı verildiği bozma nedeni yapılmışsa da, sanığın sarahaten M.A..’un evini taşımış olduğunu açık adresini bilmediğini söylediği, bu ifade karşısında hükümlülük kararının eksik soruşturmaya dayalı olmadığı, sahte plaka kullanma eyleminin 5237 sayılı Yasanın 202/2. maddesine mümas bulunduğu yönündeki bozma nedeninin gerek dosyada örneği bulunan Yargıtay 11. Ceza Dairesinin uygulamalarına gerekse Yargıtay 6. Ceza Dairesinin içtihatlarına ve gerekse 5237 sayılı TCK’nın 204. maddesindeki yasa maddesinin düzenleme gerekçesine göre yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin bozma nedeni yerinde görülmemiş, keza motorlu araç trafik belgesi ile motorlu araç tescil belgesinin sahte kullanılması nedeni ile suç çokluğu oluşturduğunun gözetilmemesi biçiminde bozma nedeni yapılmışsa da, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin uygulamaları ve motorlu araç trafik tescil belgelerinin bir arada ifa ettiği fonksiyon karşısında sahteciliğin suç çokluğu oluşturmadığı..." gerekçesiyle önceki hükmünde direnilmesine karar vermiştir.
    Bu hükmün de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.06.2012 gün ve 58735 sayılı düşme istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
     Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; eksik araştırma ile mahkûmiyet kararı verilip verilmediğinin tespitine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca yerel mahkemenin son kararının "yeni hüküm" niteliğinde olup olmadığının öncelikle belirlenmesi gerekmektedir.
    Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
    a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
    b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
    c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
    d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,
    Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda yerel mahkemenin ilk hükmünün Özel Dairece; M. A.."un açık kimliği ile adresini bildirmesi için sanığa süre verilmeden ve adı geçen kişi hakkında hiçbir araştırma yaptırılmadan mahkûmiyet kararı verilmesi isabetsizliğinden bozulmasından sonra, mahkemece yapılan yargılamada sanığın hazır bulunduğu 29.07.2009 tarihli oturumda, Özel Dairenin bozma ilamına karşı diyeceklerinin tespit edilmesinin ardından ayrıca bozma ilamı uyarınca sanıktan sorulduğu açıklanarak; “Ben cezaevinden çıktıktan sonra araştırdım, M. A.."un açık kimlik ve adresini tespit edemedim. Daha önce Esenler"de kahvehane ve kuruyemiş dükkanı olduğunu söylemişsem de  yaptığım araştırmada söz konusu yerlerde M.A.. isimli birisinin bulunmadığını belirledim, mevcut evini de boşaltmış, vermiş olduğu cep telefonunun da kapalı olduğunu belirledim, benim bu şahsa ilişkin bana söylediği ismi dışında bir bilgi sunmam mümkün değildir, çünkü hakkında başka bir bilgi edinemedim” şeklinde beyanı alınmak suretiyle bozma doğrultusunda araştırma yapıldığı ve sanığın ifadesinin bozma ilamında belirtilen eksiği giderecek şekilde tespit edildiği görülmektedir. Buna göre, bozma kararı doğrultusunda işlem yapıldığı, bozma sonrasında yapılan araştırmaya dayanıldığı ve böylece ilk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurulduğu anlaşıldığından, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğindedir. Özel Daire denetiminden geçmemiş bulunan bu yeni hükmün doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulunca incelenmesi mümkün görülmediğinden, hükmün Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir.
    Bu itibarla, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğinde bulunduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Özel Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 06.10.2009 gün ve 365-648 sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.12.2013 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi