15. Hukuk Dairesi 2017/1154 E. , 2017/3189 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-birleşen dosya davalısı vekili gelmedi. Davalı-birleşen dosya davacısı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı-birleşen dosya davacısı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve birleşen 2017/118 Esas sayılı dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan hakedilen iş bedelinin tahsili talebinden, birleşen 2014/25 Esas sayılı dava ise; iş sahibi tarafından açılan cezai şart talebine ilişkindir. Mahkemece; Dairemizin bozma ilâmına uyularak asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; taraflar arasında 02.02.2011 tarihinde düzenlenen sözleşme ile, süt ve besi işletmesinin kaba işçiliği adı altında inşaat yapım sözleşmesinin düzenlendiğini, her iki tarafında tacir olduğunu, davacı tarafça sözleşmeye ve sözleşme dışı talimatlara uygun inşaat ve ek işlerin yapıldığını, davacının yapmış olduğu işlerin toplam tutarının 1.143.200,33 TL olduğunu, sözleşme dahilinde yapılan işler bedelinin KDV hariç 668.199,35 TL, ek yapılan işler toplam bedelinin KDV hariç 300.614,49 TL olduğunu, davacının yaptığı tahsilat toplamının 832.985,04 TL olduğunu, 01.08.2012 tarihli 222.455,47 TL tutarlı faturanın davalı tarafça ödenmemesi üzerine faturanın iptal edildiğini, bu nedenlerle taraflar arasındaki sözleşme nedeni ile imalâtlar ve sözleşme dışında yapılan işler bedeli olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 100.000,00 TL"nin davalının temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; davacının sözleşme gereği yapması gereken işleri tamamlamadığını, bu nedenle
12.06.2012 tarihli ihtarnamenin davacı taraf gönderildiğini, ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/19 D. iş nolu dosyası ile tespit yapıldığını ve davacının davalıdan alacağı olmadığının sabit olduğundan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece daha önce verilen asıl ve birleşen davanın reddine dair kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizin 13.05.2015 tarih, 2014/4926 Esas ve 2015/2525 Karar sayılı ilâmıyla; birleşen iş sahibi tarafından açılan ve davanın reddine dair verilen karara ilişkin temyiz itirazlarının reddine, asıl davaya ilişkin ise; alınan bilirkişi raporlarında yapılan hesaplamanın usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesi ile bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak imalâtların yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerektiğine işaret edilerek bozulmuş ve mahkemece yapılan yargılamanın 03.05.2016 tarihli oturumunda bozma ilâmına uyulmasına karar verilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre birleşen davada davacı iş sahibi tarafından açılan 2014/25 Esas sayılı dosyada davanın reddine dair verilen kararın temyizi üzerine temyiz itirazlarının reddedilerek kararın kesinleşmesine rağmen bu konuda açılan davanın esası ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına zuhulen karar verilmemiş olmasına göre davalı vekilinin asıl dosya yönünden tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin birleşen davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dairemizin bozma ilâmından sonra bozmaya uyularak yargılama yapılır iken davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibi aleyhine aynı mahkemenin 2017/118 Esas sayılı dosyası ile iş bedelinin tahsili amacıyla ek dava açılmış mahkemece açılan bu dava tensip dahi yapılmaksızın eldeki dava ile birleştirilmiştir.
Bu iki dava dosyasında dava konusu edilen talepler birbirlerini etkileyecek niteliktedir. Bir başka deyişle her iki dosya arasında sıkı bir fiilî ve hukukî irtibat bulunmaktadır. 6100 sayılı HMK"nın 166. maddesinde aralarında bağlantı bulunması durumunda dosyaların birlikte görülmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Aralarında sıkı irtibat bulunan bu iki dosyanın zorunluluk bulunmaktadır. Ancak dosyalar birleştirilirken davalı tarafın savunma hakkının ihlal edilmemesi gerekir.6100 sayılı HMK"nın "Hukuki Dinlenilme Hakkı" başlığını taşıyan 27. maddesinde "(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. (2) Bu hak; a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, b) Açıklama ve ispat hakkını, c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir." hükmü bulunmaktadır. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenme hakkı; davalıya, usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edilmesini zorunlu kılar. Bir başka deyişle; mahkeme, davalıya, savunma hakkı tanımak için usulüne uygun olarak birleşen davadaki dava dilekçesini tebliğ etmeden yargılamaya devam edip hükmünü veremez. Davalıya, savunma hakkını kullanma imkânı verilmesi, davalıya, usulüne uygun olarak birleşen dava dilekçesinin tebliğ edilmesi ile olur. Birleşen dava dilekçesinin tebliğ edilmeksizin birleştirmeye karar verilmesi ve birleşen dosyada yargılamaya devam edilir iken birleşen dava dilekçesinin
tebliğ edilmemesi açıkça hukuki dinlenilme hakkını ihlal edici nitelikte bulunmuş ve kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosya davacısı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalı-birleşen dosya davacısının diğer temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı-birleşen dosya davacısı yararına BOZULMASINA, 1.480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı-birleşen dosya davalısından alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalı-birleşen dosya davacısına verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 28.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.