10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/13452 Karar No: 2015/17254 Karar Tarihi: 20.10.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/13452 Esas 2015/17254 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/13452 E. , 2015/17254 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmü, tarafların avukatlarının temyiz etmeleri üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacının avukatının temyiz itirazlarının reddine; 2-)Davalıların avukatının temyiz itirazlarına gelince; Davalıların murisi ..."ın kısmi kusurlu olarak neden olduğu tespit edilen 11.03.1979 tarihinde meydana gelen kazada vefat eden sigortalı ..."ın ölüm tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanması için yeterli olmayan hizmetinin gereken süreye tamamlanması için Almanya"da geçen çalışmalarından 1800 günü 3201 sayılı Kanun kapsamında 29.01.2009 tarihinde borçlanan haksahibine bağlanan ölüm aylığının ilk peşin sermaye değerinin bir bölümünün rücuan tazmini isteminin kabulüne karar verilmiştir. Haksahibine, murisinin Almanya"da 1972 – 1979 yılları arasında geçen çalışmalarını borçlanma imkanı getiren 3201 sayılı Kanun, 22.05.1985 tarihinde yürürlüğe girmiştir. “Anayasa"nın 2. maddesi ile benimsenen hukuk devleti, bütün faaliyetlerinde hukukun egemen olduğu devlettir. Bu devlette hukuk güvenliğini sağlayan bir düzen kurulması asıldır. Böyle bir düzende devlete güven ilkesi ise vazgeçilmez temel öğelerdendir. Devletin yaptığı düzenlemelerde haksız bir edinime yol açılması ve kişilerin haksızlığa uğratılması kabul edilemez” (Anayasa Mahkemesi, 23.11.2006 t., 2003/10 E, 2006/106 K). Hukuk kurallarındaki değişiklikler, toplumsal gereksinimleri karşılarken, değişiklik tarihine kadar oluşmuş hukuksal durum ve istikrarı zedelememelidir. Devletin, vatandaşları karşısındaki sosyal ve ekonomik yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla oluşturduğu yeni yasal düzenlemelerin, sosyal güvenlik yasalarıyla sağlanan yardımlardan yararlanmayı kolaylaştırması, bu politikalar gereğince oluşan Kurum giderlerinin, kusurlu eylem tarihi itibariyle kurum zararına yol açmamış olan kişilere rücu edilmesi, hukuk devletinin temel unsurlarından olan hukuki güvenlik ilkesini ve hukuksal kuralların öngörülebilirliği gereğine ilişkin ilkenin ihlaline yol açacaktır. Açıklanan maddi ve hukuki olgular ışığında eldeki davaya konu trafik kazasının meydana geldiği tarihten sonra yürürlüğe giren 3201 sayılı Kanun uyarınca haksahibine tanınan haklar nedeniyle, zararlandırıcı sigorta olayında murislerinin kusurlu bulunduğu tespit edilen davalıların tazmin sorumluluğu yoluna gidilmesi mümkün olmadığından, davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalıların avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.