10. Hukuk Dairesi 2015/13993 E. , 2015/17242 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Ödeme emrinin iptali davasının bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılaması sonunda; davanın reddine ilişkin verilen kararın yasal süresi içinde temyizen incelenmesini davacının avukatının istemesi ve duruşma talep etmesi üzerine dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılıp, duruşma için 20.10.2015 günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderildi. Duruşma günü davacı adına Av. ... ile karşı taraf adına Av. Adnan Başkan geldiler. Duruşmaya başlandı. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenip duruşmaya son verilerek aynı günde, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, asıl Kurum borçlusu ...."nin borçlarını 6552 sayılı Kanun kapsamında, dava açıldıktan sonra yapılandırdığı anlaşılmaktadır.
Bu aşamada, davaya konu ödeme emirlerinin içeriğini teşkil eden idari para cezası borçlarının yapılandırılması halinde, eldeki davanın konusuz kalıp kalmayacağı; başka bir anlatımla, yapılandırma üzerine, “esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilip verilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekir.
Bazı hallerde dava devam ederken, dava açılmasından sonra meydana gelen (dava konusu alacağın ödenmesi gibi) bir nedenle dava konusu ortadan kalkabilir.
Davanın konusuz kalması halinde, artık dava hakkında yargılama yapılmasına ve hüküm verilmesine gerek kalmaz. Başka bir deyişle, her iki tarafın da davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararı kalmamış demektir. Bu halde, mahkemece, davanın konusunun kalmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir.
Bu çerçevede; davalı Kuruma sorulmak suretiyle, asıl borçlu ...."nin yaptığı 6552 sayılı Kanun kapsamında borç yapılandırmasına davaya konu olan idari para cezalarının da dahil olduğunun belirlenmesi halinde, bu durumun; davacı aleyhine yürütülmesine karşın yapılandırmaya konu icra takiplerinden Kurumun vazgeçtiğini ortaya koyması nedeniyle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekir.
2-)Kabule göre;
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 89. maddesine göre, "Sigortalının çalıştırıldığı işyeri aktif veya pasifi ile birlikte devralınır veya intikal ederse ya da başka bir işyerine katılır veya birleşirse eski işverenin Kuruma olan prim ile gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan borçlarından, aynı zamanda yeni işveren de müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu hükme aykırı sözleşme hükümleri Kuruma karşı geçersizdir."
Bu madde kapsamında yeni işverenin sorumlu olduğu eski işveren borçlarının, prim ile gecikme cezası/zammı ve diğer ferileri borçları olduğu belirgin olup, idari para cezası borçlarının buna dahil olmadığı gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
Mahkemenin, bu maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, davacı avukatı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, 20.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.