11. Hukuk Dairesi 2018/742 E. , 2019/2853 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28/12/2016 tarih ve 2015/321 E. - 2016/500 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 09/11/2017 tarih ve 2017/962- 2017/1005 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket tarafından yapılan tasarım başvurusuna müvekkilince itiraz edildiğini, diğer davalı kurum tarafından müvekkilince yapılan itirazın nihai olarak reddine karar verildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, oysa davalının tescili için başvuruda bulunduğu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine sahip olmadığını, bu tasarımın başvuru tarihinden çok önceki tarihlerde piyasaya sunulduğunu ileri sürerek, TPMK YİDK’nın 2015-T-344 sayılı kararının iptaline, tescili halinde davalı tasarımının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşıdığını, dolayısıyla kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin başvurusuna konu tasarımın yeni ve ayırt edici olduğunu, görsel zorunluluk teşkil eden fonksiyonlar dışında seçenek özgürlüğü olan hususlarda, müvekkili adına başvurusu yapılan kapı kolunun, karşılaştırılan ve benzer olduğu iddia edilen tasarımlardan bariz şekilde farklı bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu tasarımın yeni ve ayırt edici olduğu, YİDK kararının iptali ve tasarımın hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin verdiği kararda, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/04/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.