14. Hukuk Dairesi 2018/3948 E. , 2019/3479 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.12.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, 1755, 1757, 1758 parsel nolu taşınmazların maliki, 1711 nolu parselin de hissedarı olduğunu, davalının komşu 1712 parselin maliki olduğunu, 1757 parsel üzerinde davacının oturmakta olduğu konutunun bulunduğunu, davacıya ait ev ve arsaların davalının maliki olduğu 1712 parsel nolu taşınmazın arkasında kalmasından dolayı ana caddeye çıkışın ancak davalının taşınmazı üzerinden mümkün olduğunu, davacının ana yola ulaşım için davalıya ait 1712 parsel nolu taşınmazdaki halihazırda bulunan 1,7-2 m genişliğindeki yolu kullandığını, davalının taşınmazından dar bir geçit bulunsa da davacıya ait otomobilin geçişi sırasında mevcut tellere sürterek anayola ulaştığını, yolun genişliğinin 4 metreye çıkarılarak davacıya ait parseller lehine daimi geçit irtifakı tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacı tarafın kullanmakta olduğu yolun ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 07/09/1973 tarih ve 1972/244 Esas 1973/226 Karar sayılı kesinleşmiş ilamına dayanarak kullanılan yol olduğunu, mahkeme kararına dayanarak 2 metrelik geçit hakkını elde eden davacının yolu daha da geniş hale getirmek istediğini, bu durumun iyi niyet kurallarına, Yargıtay içtihatlarına ve geçit hakkı tesisine ilişkin yasa hükümlerine de aykırı olduğunu, mevcut iki metrelik yolun sağ tarafında bulunan 294 ada 17 parselin de bu yoldan faydalandığını, davacı tarafın 294 ada 17 parselin sahibine karşı dava açması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, (eski 1712 parsel) yeni 146 ada 11 parsel aleyhine geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Somut olaya gelince, mahkemece her ne kadar yenileme sonrası 146 ada 9, 10, 20, 28 parseller lehine 146 ada 11 parsel üzerindeki A harfi ile işaretli 16,47 m² yüzölçümlü alandan yolun genişletilmesi suretiyle geçit hakkı tesisine karar verilmiş ise de; hükme esas alınan krokide davacının tam hisse ile malik olduğu (eski 1755) yeni 146 ada 28 parselin kuzeyinde paftasında dere olarak görünen alanın bulunduğu anlaşıldığından mahkemece mahallinde yeniden keşif yapılarak buranın yol olarak kullanılmasının mümkün olup olmadığı araştırılmalı, yol olarak kullanımı mümkün ise davanın reddine karar verilmelidir. Ancak yol olarak kullanımı mümkün değilse mevcut güneyde bulunan yolun kararda olduğu gibi genişletilmesine karar verilmelidir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...’un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.