Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1220
Karar No: 2020/3436
Karar Tarihi: 24.09.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/1220 Esas 2020/3436 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, kendileri adına kayıtlı 159 ada 1 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkeme, davacı taraf lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesiyle bazı taşınmaz bölümlerinin davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermiştir. Ancak yapılan araştırma ve inceleme yetersiz olduğundan doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahallinde keşif yapılması, yerel bilirkişiler ve tanıklarla bilgi alınması, bilirkişi raporları alınması ve sonuca göre hüküm kurulması gerekmektedir. Tescil davalarında TMK'ya göre keşif sonucu elde edilen bilirkişi rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması gerekmekte, ilanların yapılmaması durumunda kararın bozulması söz konusu olmaktadır. Tescil davalarında Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri yasal hasım konumunda olduğundan aleyhlerine vekalet ücreti dahil yargılama gideri yükletilmemekte, davalılar aleyhine yargılama giderine hükmedilememektedir.
Kanun maddeleri: TMK'nın 713/4. ve 5. maddeleri.
16. Hukuk Dairesi         2020/1220 E.  ,  2020/3436 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ... ve ..., ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 2008 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin, kendileri adına kayıtlı 159 ada 1 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu ileri sürerek, iddialarına konu kısımların adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 12.06.2015 havale tarihli bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 3,85 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümü ile (C) harfi ile gösterilen 17,95 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün 1/2 payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacı taraf lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahallinde icra edilen keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları, taşınmaz bölümlerinin ne zamandan beri, kim tarafından, hangi tasarruflarla kullanıldığı, bir diğer ifade ile davacı tarafın taşınmaz bölümleri üzerinde iktisaba elverişli bir zilyetliği bulunup bulunmadığı hususlarında son derece yetersiz olduğu gibi, taşınmazın niteliğinin belirlenmesi hususunda ziraat mühendisi bilirkişiden rapor alınmamış, inşaat bilirkişi raporuna ekli fotoğraflarda, davacı tarafın iddiasına konu taşınmaz bölümlerinin etrafının çevrelenmediği, bu kısımları komşu tescil harici bölümlerden ayıran bir unsur görünmediği halde, bu husus üzerinde durulmamış ve davacılar yararına iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak belirlenmeden karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile ziraat mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak bilgi alınmalı, beyanlar arasında oluşacak çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve varsa dayanaklarıyla denetlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişiden, dava konusu taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsini ve komşu parsellerle ve taşınmazın geri kalan kısmı ile karşılaştırmalı değerlendirmesini içerir, bilimsel esaslara ve maddi verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, sözü edilen raporda davacı tarafın iddiasına konu bölümün davacılara ait 159 ada 5 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olup olmadığı değerlendirilmeli; taşınmazın konumu, toprak yapısı, üzerindeki bitki örtüsü ve çevre taşınmazlara göre arz ettiği özellikleri (komşu tescil harici bölümler ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı) belirtir şekilde mahkemenin gözlemi tutanağa aynen yansıtılmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli şekilde kroki ve ayrıntılı rapor alınmalı; diğer taraftan taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmaz bölümlerinin sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu, tescil davalarında TMK"nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerektiği halde yasal ilanların yapılmamış olması ve tescil davalarında, Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri yasal hasım konumunda olduklarından, aleyhlerine vekalet ücreti dahil yargılama gideri yükletilmeyeceği halde, davalılar aleyhine yargılama giderine hükmedilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi