23. Ceza Dairesi 2015/1245 E. , 2015/224 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A-) Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyizinde;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.
TCK"nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir.
Sanık ..."in, böbrek rahatsızlığı nedeniyle fenalaşan kayınvalidesi sanık ..."i, ..."ne götürüp, kendisine ait yeşil kart ile hastaneye giriş kaydını yaptırdıktan sonra, muayene ve yoğun bakım tedavi masraflarının sözkonusu yeşilkart üzerinden yapılmasını sağladığı,sanık ..."in tedavi masraflarının katılan kurum tarafından karşılandığı ve bu şekilde sanıkların, fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek kamu kurumunun zararına dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
Üzerinde herhangi bir tahrifatın yapılmadığı söz konusu sağlık karnesinin aynı gün yapılan incelemesi neticesinde, başkasına ait olduğunun tespit edildiği, buna ilişkin tutanak tanzim edildiği, sağlık karnesinin sanık ..."e ait olmadığının basit bir denetim sonucunda kolaylıkla tespit edebileceğinden gerçek sahibinin ibraz eden kişi olmadığının belirlenebilmesinin mümkün bulunduğu dikkate alındığında; sanıkların eylemlerinin, aldatıldığı iddia edilen hastane
görevlilerinin denetim olanağını ortadan kaldırmamış olması, yapılan beyanla değil, basit bir incelemeden sonra söz konusu sağlık karnesinin başkasına ait olduğunun tespit edilebilmesinin mümkün olması nedeniyle yalanın hile boyutuna ulaşmadığı, bu nedenle atılı suçun unsurunun oluşmayacağının anlaşılması karşısında; sanık hakkında verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-) Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyize gelince;
Elektronik ortamda (UYAP) MERNİS"ten alınan 28/03/2015 tarihli nüfus kayıt örneğine göre sanığın, hüküm tarihinden sonra 27/10/2011 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, kamu davasının 5237 sayılı TCK"nın 64. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 01/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.