10. Hukuk Dairesi 2020/3864 E. , 2021/2724 K.
"İçtihat Metni"Bölge AdliyeMahkemesi : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Mahkemesi : Antalya 1. İş Mahkemesi
Dava, vergi kaydı başlangıç tarihi olan 01.01.1991 tarihinin 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılık başlangıç tarihi olduğunun belirlenmesi, ödenmeyen yaşlılık aylıklarının ve ikramiyelerin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine dair karar verilmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davalı Kurum vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporda dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davacı, vergi kaydı başlangıcı olan 01.01.1991 tarihinin Bağ-Kur sigorta başlangıç tarihi olarak kabul edilmesini, ödenmeyen yaşlılık aylıklarının ve ikramiyelerin tahsilini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
“1-Davanın kabulü ile,
a-Davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 01.01.1991 tarihi olduğunun tespitine,
b-01.06.2018 tarihi itibariyle 506 sayılı Yasanın geçici 81/1-B maddesi gereği tahsise hak kazandığının tespitine,
c- 01.06.2018 tarihi itibariyle ödenmesi gereken birikmiş her bir aylığın ödeme tarihine kadar yasal faiziyle birlikte SGK’dan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen hükmün hukuka ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V-TEMYİZ NEDENLERİ:
Davalı Kurum avukatı tarafından, kararın bozulması talep edilmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ
Eldeki davada, davacının vergi kaydı başlangıç tarihi olan 01.01.1991 tarihinin 1479 sayılı Kanun kapsamında sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespitini talep etmiş ise de, 2/9/1971 tarihli 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ve 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında sigorta başlangıcının talep eden açısından hukuki sonucu olarak “sigortalılık süresini” belirlemesi yönünden etkisi bulunmamaktadır. Çünkü her iki kanun kapsamında da yaşlılık aylığına hak kazanmak için sigortalılık süresi değil primi ödenmiş günler asıl olup, davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında talep ettiği sigortalılık başlangıç tarihinin tespitinin yaşlılık aylığı bağlanırken herhangi bir katkısı olmayacağından hukuki yararı bulunmamaktadır (HGK 31.5.2017 t. 2015/21-840 E, 2017/1042 K.).
Diğer tarftan, 1479 sayılı Kanunda, 506 sayılı Kanunun 79. maddesine paralel geçmişe yönelik sigortalılık tesciline imkan veren yasal düzenleme bulunmadığından anılan sigortalılık niteliğine sahip olunmadığı döneme ait prim borçlarının daha sonraki tarihlerde Kurumca hatalı olarak geriye dönük tahsil edilmesi de ilgiliye zorunlu sigortalılık hakkı kazandırmaz. Ancak ödemelerin icra takibi sonucu gerçekleştiği veya 06.03.1992 günü yürürlüğe giren 3780 sayılı Kanun ile 16.05.1997 tarihinde yürürlüğe giren 4247 sayılı Kanun hükümleri (af) kapsamında yatırıldığı hallerde, Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kuralları çerçevesinde, Kurumun geçmişe yönelik prim borçlarını tahsil edip uzun süre nemalandırmasından sonra, anılan döneme yönelik sigortalılığın iptalinin iyiniyetle bağdaşmayacağı gözetilerek, geçmişe yönelik prim ödemelerinin kapsadığı sürenin isteğe bağlı sigortalılık süresi olarak kabulü gerekir. Buna göre, davacı tarafından 07.06.2007 tarihli dilekçe ile kuruma başvurularak 01.01.1991-24.04.1991 tarihleri arasında vergide kayıtlı olduğu süreleri borçlanıp, kurum tarafından geçmişe yönelik prim borçları tahsil edilmiş ise de, ödemenin icra takibi sonucu gerçekleştiği veya 06.03.1992 günü yürürlüğe giren 3780 sayılı Kanun ile 16.05.1997 tarihinde yürürlüğe giren 4247 sayılı Kanun hükümleri (af) kapsamında yatırılmadığı anlaşılmakla, 01.01.1991-24.04.1991 dönemi yönünden davacıya geçerli bir sigortalılık kazandırmayacağı gözetilerek, yaşlılık aylığı koşullarının bu doğrultuda değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının, HMK"nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.