Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/10856
Karar No: 2021/4267
Karar Tarihi: 29.03.2021

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/10856 Esas 2021/4267 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasında davalı Hazine tarafından yapılan temyiz itirazlarının kabul edilmesi sonucu hüküm bozuldu. Tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan dolayı açılacak davalar için kanunda özel bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Ancak, Borçlar Kanununun 146. maddesi gereği, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. Bu nedenle, eldeki davada tapu sicilinin tutulmasından doğduğu iddia edilen zararın tazmini istendiği ve kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı için, bu zarar alacağının da 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tâbi olduğu kabul edilmelidir. Dosyada doğduğu iddia edilen zararın 1990/312 E.- 1998/68 K. sayılı kararının kesinleştiği tarih olan 06.04.2001'de ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Davanın açıldığı tarihte 10 yıllık süre içinde olmasına rağmen daha sonra açıklanan dava değeri 12.343,52 TL'nin 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Bu nedenle, davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş olan ıslah tarihi itibariyle zamanaşımına uğrayan kısım bakımından hüküm BOZULMUŞTUR. Ayrıca, temyize konu karar öncesinde açılan dava ile ilgili mahkeme kararının davalı Hazine lehine talep edilebilecek tazminat miktarı bakımından usulü kazanılmış hak teşkil edeceği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi, 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi.
5. Hukuk Dairesi         2020/10856 E.  ,  2021/4267 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile 12.343,52 TL"nin 06.04.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
    TMK’nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan dolayı açılacak davalar için kanunda özel bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Ancak, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesindeki, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.” şeklindeki kanuni düzenlemenin bir gereği olarak uygulama ve öğretide kanunen özel bir zamanaşımı süresi öngörülmeyen alacak veya tazminat davaları 10 yıllık genel zamanaşımına tâbi tutulmuştur. Bu nedenle, eldeki davada tapu sicilinin tutulmasından doğduğu iddia edilen zararın tazmini istendiğine ve bu alacakla ilgili kanunda aksine bir hüküm bulunmadığına göre, bu zarar alacağının da 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesinde öngörülen 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tâbi olduğunun kabulü gerekir.
    Dosyanın incelenmesinde; doğduğu iddia edilen zarar, Karataş Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/312 E.- 1998/68 K. sayılı kararının kesinleştiği 06.04.2001 tarihinde ortaya çıkmıştır. Eldeki dava her ne kadar bu tarihten itibaren 10 yıllık süre içinde 18.06.2010 tarihinde açılmış ise de, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak
    8.325,00 TL üzerinden açılan davada daha sonra davacı tarafça 26.10.2015 havale tarihli dilekçeyle ıslah talebinde bulunulmuş ve dava değeri 12.343,52 TL"ye yükseltilmiştir. Islah tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olup davalı Hazine de ıslah dilekçesine karşı süresinde zamanaşımı def’inde bulunmuş ise de mahkemece bu durum göz ardı edilerek ıslah tarihi itibariyle zamanaşımına uğrayan kısım bakımından da davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
    Ayrıca, dava dilekçesi ile 8.325,00 TL dava değeri üzerinden açılan eldeki davada, temyize konu karar öncesinde mahkemenin 14.03.2013 tarihli kararında davanın kısmen kabulüne, 6.955,00 TL"nin tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarih olan 06.04.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup, söz konusu karar davalı Hazinenin temyizi üzerine Dairemizin 25.03.2014 tarihli ilamı ile araştırmaya yönelik olarak bozulmuş olduğundan ilgili kararın davacı tarafça temyiz edilmemesi nedeniyle onun açısından kesinlik kazanacağı ve davalı Hazine lehine talep edilebilecek tazminat miktarı bakımından usulü kazanılmış hak teşkil edeceği ortadadır. Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından arsa niteliğindeki taşınmazın emsal metodu ile usulüne uygun olarak gerçek değeri 12.343,52 TL olarak belirlenmiş ise de gerek yukarda açıklandığı üzere ıslah edilen kısmın zamanaşımına uğraması gerekse davalı Hazine lehine usulü kazanılmış hak gözetilmeksizin davanın tamamı yönünden kabul kararı verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    Yukarda açıklanan gerekçelerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi