9. Ceza Dairesi Esas No: 2020/3027 Karar No: 2020/1789 Karar Tarihi: 10.11.2020
Tefecilik yapma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/3027 Esas 2020/1789 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, tefecilik suçlamasıyla yargılanmış ve mahkeme tarafından beraat kararı verilmiştir. Ancak, kararın yetersiz gerekçelerle ve eksik araştırma sonucu alındığı belirtilerek bozulmuştur. Tefecilik suçunun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olduğu ve kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluştuğu belirtilmiştir. Zincirleme tefecilik eylemlerinde son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğuna vurgu yapılmıştır. Sanığın hukuki durumunun tayini için ek araştırmaların yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 241, 43, 3/1 ve 61/1 maddelerine dikkat çekilmiştir.
9. Ceza Dairesi 2020/3027 E. , 2020/1789 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik yapma Hüküm : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.04.2016 tarihli ve 2014/118-2016/208 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve suçun TCK"nın topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği, bu bağlamda TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında; UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede, sanık hakkında aynı suçtan Gaziosmanpaşa 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/250 Esas sayılı dosyasının halen derdest olduğu anlaşılmakla; dava konusu eylemler arasında irtibat bulunup bulunmadığının, suç ve dava tarihleri itibarıyla hukuki kesinti olup olmadığının ve teselsül ya da mahsup hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi bakımından söz konusu dosyanın getirtilip incelenmesinden ve onaylı suretinin dosya arasına konulmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki kesinti bulunmayan eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme tek tefecilik suçunu oluşturması nedeniyle TCK"nın 3/1 ve 61/1. maddeleri de gözetilerek hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği, işyerinde yapılan aramada başkalarına ait kredi kartları ve pos cihazı bulunan, hazırlık ifadesinde "atlatma" tabir edilen pos cihazı tefeciliği yaptığını ikrar eden sanığın, vergi dairesine yazı yazılarak yargılama konusu olayla ilgili olarak vergi inceleme raporu düzenlettirilmesi, sanık savunmasının ve kredi kartı kullanılan tanıkların beyanlarının teyidi açısından, tanıkların kredi kartı hesapları üzerinde inceleme yapılmasından sonra, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde beraat hükmü kurulması, Hükümden önce son söz hakkının duruşmada hazır bulunan sanığa tanınmaması suretiyle CMK"nın 216/3. maddesine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı, katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.