Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/912 Esas 2017/4765 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/912
Karar No: 2017/4765
Karar Tarihi: 30.03.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/912 Esas 2017/4765 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, Vakıf yöneticisi için azil istemiş ve bu yöneticinin ihmal ve basiretsiz işlemleri nedeniyle vakfın zarar gördüğünü iddia etmiştir. Mahkeme, zarar talebi ayrı tefrik edilmiş ve yöneticinin azli istemi reddedilmiştir. Ancak, bilirkişi raporunda mütevellinin kusurlu olduğu görüşü çelişkilidir ve yeni bir rapor alınması gerekmektedir. Bu nedenle, karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Vakıflar Kanunu 10. Maddesi
8. Hukuk Dairesi         2017/912 E.  ,  2017/4765 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı vekili, dava dilekçesinde; ... mütevellisi ..."nun Vakıflar Kanunu 10. Maddesi gereği, vakfı gereksiz yere yükümlülük altına soktuğu, ihmal ve basiretsiz işlemleri nedeniyle vakfı zarara uğrattığından , mütevellilikten azli ve danışmanlık ücreti olarak ödenen 135.000 TL"nin, ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte mütevelliden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece zarar istemine ilişkin dava tefrik edilmiş, yöneticinin azli istemine ilişkin olarak ise, davalının dava dilekçesine konu eyleminde kusuru mevcut ise de madde 10"da bahsedildiği üzere ağır ihmal ve kasıttan bahsedilemeyeceği hususu dikkate alınarak vakıf yöneticisinin azlini gerektirecek şartlar oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava, vakıf yöneticisinin azli istemine ilişkindir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    Mahkemenin gerekçesine dayanak alınan kanıtlardan biri olan bilirkişi raporunda,mütevellinin kusurlu olduğu kanaatine uluşıldığı,danışmanlık sözleşmesinin yapılmasında işin tanımı bakımından aksaklıkların bulunduğu,mütevellinin tenkit edilecek durumda olduğu,nihai sonucun mahkeme tarafından yapılacak değerlendirmeye bağlı olduğu açıklanmış,raporun son bölümünde ise direk görüş bildirerek kusurun derecesini açıklamış ve mütevellinin ağır bir kusurunun bulunmadığını bildirmiştir. Bu açıklamalar ışığında rapor kendi içinde çelişkili olup, işin uzmanlarından omluşan bir bilirkişi kurulundan, tüm dosya kapsamını birlikte değerlendiren yeni bir rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 30.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.