Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5732
Karar No: 2020/3433
Karar Tarihi: 24.09.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/5732 Esas 2020/3433 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar arasında görülen davada, kadastro tespiti yapılan 130 ada 59, 60, 151, 153, 160, 161, 174, 175 ve 184 parsellerden bazıları davacı/mirasçılara, bazıları ise diğer davalı/mirasçılara ait olduğu iddia edilmiştir. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda, 130 ada 184 parsel sayılı taşınmazın davacı/mirasçı adına tapuya kaydedilmesine ve diğer parsellerin tesciline karar vermiştir. Ancak, dava konusu taşınmazların taksim edilmemesi ve miras payları oranında müşterek mirasçılar adına tescil edilmemesi nedeniyle, dava konusu kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle, mahalli bilirkişiler ve tanıkların katılımıyla yeniden keşif yapılması ve taşınmazların kime ait olduğunun saptanması gerekmektedir. Kararda, Kadastro Kanunu'nun ilgili maddeleri olan 10, 14 ve 15. maddelerine atıfta bulunulmuştur.
16. Hukuk Dairesi         2019/5732 E.  ,  2020/3433 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 130 ada 59, 60, 151, 153, 160, 161, 174, 175 ve 184 parsel sayılı muhtelif yüzölçümdeki taşınmazlardan, 130 ada 59, 151, 161 ve 174 parsel sayılı taşınmazlar ... adına; 130 ada 60, 153, 160 ve 175 parsel sayılı taşınmazlar ... adına ve 130 ada 184 parsel sayılı taşınmaz ise ..., ..., ... ile ... adlarına tespit edilmiştir. Davacı ..., 130 ada 184 parsel sayılı taşınmaz hakkında, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; davacı ... ise, 130 ada 59, 60, 151, 153, 160, 161, 174 ve 175 parsel sayılı taşınmazlar hakkında, taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin usulünce taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı ...’ın davasının kabulüne, davacı ...’ın davasının ise kısmen kabulüne, 130 ada 184 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 130 ada 153 parsel sayılı taşınmazın 05.08.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 119,59 metrekare yüzölçümündeki kısmının ... adına, (B) harfi ile gösterilen 967,96 metrekare yüzölçümündeki kısmının ise ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 130 ada 59, 60, 151, 160, 161, 174 ve 175 parsel sayılı taşınmazların ise tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı-davalı ... vekili ile davalı-davacı ... mirasçısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-davacı ... mirasçısı ... vekilinin 130 ada 59, 60, 151, 160, 161, 174 ve 175 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik olarak yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle bu taşınmazlar hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
    2- Davalı-davacı ... vekili ile davalı-davacı ... mirasçısı ... vekilinin 130 ada 153 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazların incelenmesinde;
    Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-davacı ...
    mirasçısı ... vekilinin 130 ada 153 parsel sayılı taşınmazın 05.08.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
    Davalı-davacı ... vekilinin, taşınmazın aynı raporda (A) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin hükme yönelik temyizi yönünden ise, Mahkemece, keşif sırasında davalılardan ...’ın beyanında, çekişmeli 130 ada 153 parsel sayılı taşınmazın yukarıda belirtilen kısmının davacı ..."a düşen yer olup, davalı ...’ın bu yere taştığı şeklindeki beyanı gerekçe gösterilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiğini ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediğini ileri sürerek, taşınmazın miras payları oranında müşterek murisin mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Dosya kapsamı ile, çekişmeli taşınmazda dahil olmak üzere, murisin terekesinin taksim edildiği doğru olarak belirlenmiştir. Ne var ki davacının, sözü edilen taşınmaz bölümünün taksimen kendisine kaldığı iddiası ile açılmış bir davası bulunmadığı ve bu iddia ile hak düşürücü süre içinde her zaman dava açabileceği de gözönüne alındığında eldeki dosyadaki davacının talebi dışına ve iddianın içeriğine tamamen aykırı düşecek şekilde karar verilmiştir.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
    3- Davalı-davacı ... mirasçısı ... vekilinin 130 ada 184 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, davalıların davayı kabul ettikleri gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, yapılan araştırma ve inceleme de yeterli değildir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın tarafların müşterek murisinden kaldığı ve taksimen kendisine düştüğünü ileri sürerek dava açmıştır. Dosya kapsamında davalı ...’ın davayı kabul ettiğine dair bir beyana rastlanmadığı gibi, müşterek murisin terekesinin taksim edildiği doğru olarak belirlenmekle birlikte, dava konusu taşınmazın kime düştüğü, taşınmazın taksim tarihinden itibaren kim tarafından zilyet edildiği belirlenmemiş, bu hususta mahalli bilirkişi ve tanıklardan yeterli şekilde beyan alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ile tanıklardan, dava konusu taşınmazın taraflar arasında yapılan taksim sonucunda kime düştüğü, taşınmazın kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı hususları maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanılmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan veren rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli, bundan sonra, ispat külfetinin davacı yanda olduğu da gözetilerek toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı-davacı ..."a iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi