Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6547
Karar No: 2019/12702

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/6547 Esas 2019/12702 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilerek davacı kadının boşanma davası kabul edilmiş, bölge adliye mahkemesince yapılan inceleme sonucunda ise davacı kadının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı ancak yapılan ön inceleme duruşmasında süre talep ederek tanık delillerine dayandığı görülmüştür. İlk derece mahkemesince dinlenilen tanıkların beyanlarına dayanarak verilen hüküm usul ve kanuna aykırıdır ve davacı kadının davası reddedilmelidir. Bu nedenle, karar BOZULMUŞTUR.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu 166/1. maddesi: Eşlerden birinin kusuru yüzünden diğer eş, evliliğin sarsılması nedeniyle kişisel malvarlığı zarar görmüş ise kusurlu eş, diğerine uygun bir miktar tazminat ödemekle yükümlüdür.
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu 141. maddesi: Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir veya değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya sav
2. Hukuk Dairesi         2019/6547 E.  ,  2019/12702 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    VASİSİ : ...
    DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilmek suretiyle davacı kadının davasının kabulü ile TMK 166/1. maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına ve fer"ilerine karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen bu karara karşı davacı erkek tarafından tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; davacının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı, 08/05/2017 tarihli dilekçesinde de "Cevaba cevap dilekçesi vermeyeceğinden, ön inceleme duruşmasının öne alınmasını" talep ettiği, 03/10/2017 tarihli ön inceleme duruşmasından önce, dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra verdiği 17/08/2017 tarihli dilekçesinde tanık deliline dayandığı, bu tanıkların yargılama sırasında dinlenerek beyanlarının kusur belirlemesinde dikkate alınmasının yanlış olduğu, dava dilekçesinde bildirilen delillerle taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak nitelikte ve birliğin devamına imkan vermeyecek derecede geçimsizliğin, kabule elverişli ciddi sebep ve delillerle ispat edilemediği, davanın reddi gerektiği halde kabulüne karar verilmesinin yanlış olduğu gerekçesiyle davalı erkeğin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, kadının davasının reddine karar verilmiş, bölge adliye mahkemesince verilen bu karar davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir.
    İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi başlıklı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 141. maddesi “(1) Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir veya değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. (2) İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır," şeklindedir. Anılan maddenin gerekçesinde belirtildiği üzere; tarafların karşılıklı dilekçelerini verdikleri aşamada, herhangi bir sınırlamaya bağlı olmadan uyuşmazlığın genel çerçevesi içinde iddia ve savunmalarını değiştirebilecekleri kabul edilmiştir. Şüphesiz bu imkan, sadece cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi için söz konusudur, ikişer dilekçeden sonra, hangi ad altında olursa olsun verilecek dilekçeler, sınırlama ve yasak kapsamında kabul edilmelidir. Ön inceleme aşamasında ancak karşı tarafın açık muvafakati (veya ön inceleme duruşmasına taraflardan birisinin mazeretsiz gelmemesi) durumunda iddia veya savunmaların genişletilmesi yahut değiştirilmesi kabul edilmiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 20.04.2016 tarih, 2014/2-695 esas ve 2016/522 karar sayılı ilamı). Somut olayda; davacı kadın dava dilekçesinde herhangi bir delil bildirmemiş, tanık deliline dayanmamış, davalı erkeğin 22.04.2017 tarihli cevabının usulünce kendisine tebliğinden sonra da 08.05.2017 tarihli dilekçesi ile de cevaba cevap dilekçesi vermeyeceğini bildirmiş ise de; 03.10.2017 tarihli ön inceleme duruşma tarihi davalı erkek vasisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ve davalı erkek vasisi herhangi bir mazeret bildirmeksizin ön inceleme duruşmasında hazır bulunmamış, davacı kadın ön inceleme duruşmasında iddialarını ispat etmek üzere tanıklarını bildirmek üzere süre talep etmiş ve yasal süresi içerisinde tanık deliline dayanmıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında ilk derece mahkemesince dinlenilen tanıklarının beyanları hükme esas alınabileceğinden, ilgili bölge adliye mahkemesince davacı kadının davasının reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 23.12.2019 (Pzt.)











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi