Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı M.. Ş.. vekili ve davalı H.. A.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili; davalı tarafın işleteni, trafik sigortacısı ve sürücüsü olduğu aracın sebep olduğu kazada müvekkilinin yaralandığını açıklayıp fazlaya dair haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah ile talebini 81.539,74 TL"ye yükseltmiştir. Davalı M.. Ş.. vekili ve davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulü 81.539,74 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı M.. Ş.. vekili ve davalı H.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 186.maddesi gereğince “Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu da ihtar edilir. Sözlü yargılama aşamasında ne yapılacağı, ikinci fıkrada düzenlenmiş olup, buna göre mahkeme, taraflara son sözlerini soracak, tarafların son değerlendirmelerinden sonra yargılamayı sona erdiren hükmünü verecektir. Açıklanan nedenlerle mahkemece tahkikat aşaması bittikten sonra sözlü yargılama ve hüküm için taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ edilmeden karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. 2-Islah dilekçesinin davalı sigorta şirketine tebliğ edilmediği görülmüştür. Anayasanın 36., HMK 27 (HMUK 73) maddelerinde de açıklanan savunma hakkını kullanabilmesi için dava dilekçesi gibi ıslah dilekçesinin de Tebligat Yasası ve ilgili yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmesi zorunludur. Kamu düzenine ilişkin bu yönün gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Bozma nedenlerine göre davalıların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.