Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16744
Karar No: 2020/3425
Karar Tarihi: 24.09.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/16744 Esas 2020/3425 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, 315 ada 6 parsel sayılı taşınmazın vergi kaydına, satın almaya ve zaman aşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Tanıklar ve yerel bilirkişiler davacıların zilyet olduğunu belirtse de, zirai bilirkişi raporunda mera niteliğinde bitkiler olduğu ve zirai faaliyet emaresi olmadığı belirtilmiştir. Vergi kayıtları sınırları itibarıyla her yere uyacak nitelik olduğu için davacıların vergi kayıtlarının taşınmaza uyduğu kanıtlanamamıştır. Mahkeme, delillerin takdirinde yanılmıştır ve çekişmeli taşınmaz üzerinde davacıları lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından dava reddedilmeliydi. Kararın bozulmasına ve çekişmeli taşınmazın kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Tapu Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Türk Medeni Kanunu, Kadastro Kanunu.
16. Hukuk Dairesi         2016/16744 E.  ,  2020/3425 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında, ... İli ... İlçe ... Köyü çalışma alanında bulunan 315 ada 6 parsel sayılı 3.300.646,86 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tespit tutanağında gösterilen tapu ve vergi kayıtlarının kapsamında kaldığı, ancak kayıt malikleri tarafından rızaen mera olarak bırakıldığı belirtilerek, kamu orta malı mera vasfı ile sınırlandırılmıştır. Davacı ... ve arkadaşları vergi kaydına, satın almaya ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Yargılama sırasında ... ve arkadaşları (48 ayrı müdahil) çekişmeli taşınmazda kendilerinin de hak sahibi olduğunu ileri sürerek davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacılar ve müdahil davacıların davalarının kabulüne, 315 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin iptali ile taşınmaz toplam 193 hisse kabul edilerek, 10/193 payının ... oğulları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., 8/193 payının ... oğlu ..., 12/193 payının ... oğulları ... ve ..., 10/193 payının ... oğulları ..., ..., ..., 10/193 payının ... oğlu ... ve ... oğlu ..., 10/193 payının ... oğulları ... ve ..., 10/193 payının ... oğulları ..., ... ve ..., 8/193 payının ... oğlu ..., 8/193 payının ... oğlu ..., 8/193 payının ... oğlu ..., 3/193 payının ... oğlu ... , 6/193 hissesi ... oğulları ... ve ..., 4/193 payının ... oğulları ... ve ..., 4/193 payının ... oğlu ..., 5/193 payının ... oğlu ..., 3/193 payının ... oğlu ... , 7/193 payının ... oğlu ..., 3/193 payının ... oğulları ... ve ..., 13/193 payının ... oğulları ..., ... ve ..., 15/193 payının ... oğulları ..., ... ve ..., 10/193 payının ... oğlu ..., 4/193 payının ... oğlu ..., 6/193 payının ... oğlu ..., 6/193 payının ... oğlu ... ve 10/193 payının ise ... oğulları ... ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davacılar ve müdahil davacıların dayandıkları tapu kayıtları ile vergi kayıtları çekişmeli taşınmazı kapsadığı gibi, taşınmazın mera niteliğinde olmayıp, zilyetlikle iktisap koşullarının da davacılar yararına gerçekleştiği gerekçe gösterilmek sureti ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmaz, davacılar adına tespit ve tescil edilen komşu 315 ada 1 ve 4 parsel sayılı taşınmazlarla birlikte tespit tutanağında gösterilen tapu ve vergi kayıtlarının kapsamında kaldığı ancak kayıt malikleri tarafından rızaen mera olarak bırakıldığı belirtilerek kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılmıştır. Davacı ... ve arkadaşları dava dilekçesi ekinde bildirdikleri vergi kayıtlarının kapsamında kaldığını öne sürdükleri dava konusu taşınmazı, aynı köye mensup 25 aile tarafından 1978 yılında satın aldıklarını ve bu tarihten itibaren taşınmazın zilyetliklerinde olduğunu öne sürerek dava açmışlar, yargılama sırasında ise ... ve arkadaşları (48 ayrı müdahil) aynı iddia ile davaya katılmışlardır. Bu durumda, davacıların tespit tutanağında belirtilen tapu kaydına dayandıklarından söz edilemeyeceği gibi, keşif sırasında açıkça vergi kaydına dayandıklarını belirtmiş olduklarına göre uyuşmazlığın zilyetlik hükümlerine göre çözümlenmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Mahkemece keşif sırasında beyanlarına başvurulan tanıklar ve yerel bilirkişiler her ne kadar davacı ve katılanların zilyet olduğunu belirtmişlerse de dosyaya ibraz edilen zirai bilirkişi kurulu raporunda, parselin genelinde meraya özgü bitkilerden olan yabani yem bitkileri, geven ve kenger bitkilerine rastlanıldığı belirtilmiş olup, rapora ekli fotoğraflardan da taşınmaz üzerinde zirai faaliyet yapıldığına dair emare bulunmadığı açıkça görülmektedir. Diğer taraftan, davacı yanın dayandığı vergi kayıtları sınırları itibarı ile her yere uyabilecek nitelikte olduklarından çekişmeli taşınmaza uyduklarının kanıtlandığının kabulü mümkün olmadığı gibi, mülkiyet belgesi niteliğinde olmayan vergi kaydına, zilyetlikle birleşmemesi halinde hukuken değer verilmesi de mümkün bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca; teknik rapora ve eylemli duruma aykırı düşen yerel bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilmesi mümkün olmayıp, dosya kapsamına göre çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı taraf yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığının anlaşılması nedeniyle, Mahkemece davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi