16. Hukuk Dairesi 2016/16744 E. , 2020/3425 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İli ... İlçe ... Köyü çalışma alanında bulunan 315 ada 6 parsel sayılı 3.300.646,86 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tespit tutanağında gösterilen tapu ve vergi kayıtlarının kapsamında kaldığı, ancak kayıt malikleri tarafından rızaen mera olarak bırakıldığı belirtilerek, kamu orta malı mera vasfı ile sınırlandırılmıştır. Davacı ... ve arkadaşları vergi kaydına, satın almaya ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Yargılama sırasında ... ve arkadaşları (48 ayrı müdahil) çekişmeli taşınmazda kendilerinin de hak sahibi olduğunu ileri sürerek davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacılar ve müdahil davacıların davalarının kabulüne, 315 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin iptali ile taşınmaz toplam 193 hisse kabul edilerek, 10/193 payının ... oğulları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., 8/193 payının ... oğlu ..., 12/193 payının ... oğulları ... ve ..., 10/193 payının ... oğulları ..., ..., ..., 10/193 payının ... oğlu ... ve ... oğlu ..., 10/193 payının ... oğulları ... ve ..., 10/193 payının ... oğulları ..., ... ve ..., 8/193 payının ... oğlu ..., 8/193 payının ... oğlu ..., 8/193 payının ... oğlu ..., 3/193 payının ... oğlu ... , 6/193 hissesi ... oğulları ... ve ..., 4/193 payının ... oğulları ... ve ..., 4/193 payının ... oğlu ..., 5/193 payının ... oğlu ..., 3/193 payının ... oğlu ... , 7/193 payının ... oğlu ..., 3/193 payının ... oğulları ... ve ..., 13/193 payının ... oğulları ..., ... ve ..., 15/193 payının ... oğulları ..., ... ve ..., 10/193 payının ... oğlu ..., 4/193 payının ... oğlu ..., 6/193 payının ... oğlu ..., 6/193 payının ... oğlu ... ve 10/193 payının ise ... oğulları ... ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacılar ve müdahil davacıların dayandıkları tapu kayıtları ile vergi kayıtları çekişmeli taşınmazı kapsadığı gibi, taşınmazın mera niteliğinde olmayıp, zilyetlikle iktisap koşullarının da davacılar yararına gerçekleştiği gerekçe gösterilmek sureti ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmaz, davacılar adına tespit ve tescil edilen komşu 315 ada 1 ve 4 parsel sayılı taşınmazlarla birlikte tespit tutanağında gösterilen tapu ve vergi kayıtlarının kapsamında kaldığı ancak kayıt malikleri tarafından rızaen mera olarak bırakıldığı belirtilerek kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılmıştır. Davacı ... ve arkadaşları dava dilekçesi ekinde bildirdikleri vergi kayıtlarının kapsamında kaldığını öne sürdükleri dava konusu taşınmazı, aynı köye mensup 25 aile tarafından 1978 yılında satın aldıklarını ve bu tarihten itibaren taşınmazın zilyetliklerinde olduğunu öne sürerek dava açmışlar, yargılama sırasında ise ... ve arkadaşları (48 ayrı müdahil) aynı iddia ile davaya katılmışlardır. Bu durumda, davacıların tespit tutanağında belirtilen tapu kaydına dayandıklarından söz edilemeyeceği gibi, keşif sırasında açıkça vergi kaydına dayandıklarını belirtmiş olduklarına göre uyuşmazlığın zilyetlik hükümlerine göre çözümlenmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Mahkemece keşif sırasında beyanlarına başvurulan tanıklar ve yerel bilirkişiler her ne kadar davacı ve katılanların zilyet olduğunu belirtmişlerse de dosyaya ibraz edilen zirai bilirkişi kurulu raporunda, parselin genelinde meraya özgü bitkilerden olan yabani yem bitkileri, geven ve kenger bitkilerine rastlanıldığı belirtilmiş olup, rapora ekli fotoğraflardan da taşınmaz üzerinde zirai faaliyet yapıldığına dair emare bulunmadığı açıkça görülmektedir. Diğer taraftan, davacı yanın dayandığı vergi kayıtları sınırları itibarı ile her yere uyabilecek nitelikte olduklarından çekişmeli taşınmaza uyduklarının kanıtlandığının kabulü mümkün olmadığı gibi, mülkiyet belgesi niteliğinde olmayan vergi kaydına, zilyetlikle birleşmemesi halinde hukuken değer verilmesi de mümkün bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; teknik rapora ve eylemli duruma aykırı düşen yerel bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilmesi mümkün olmayıp, dosya kapsamına göre çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı taraf yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığının anlaşılması nedeniyle, Mahkemece davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.