23. Hukuk Dairesi 2016/5806 E. , 2019/4154 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili, davalı yüklenicinin taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğini, sözleşmeden itibaren çok uzun süre geçmiş olmasına rağmen herhangi bir iş yapılmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile tapu kaydındaki sözleşme şerhinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların müvekkilini azlettiklerini, sözleşmede öngörülen süre dolmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında düzenlenen 03.08.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, işin teslim süresinin inşaat ruhsatından itibaren 36 ay olarak kararlaştırıldığı, aradan 5,5 yıl geçmesine rağmen henüz herhangi bir inşaat faaliyetinde bulunulmadığı, davacı arsa sahiplerinin fesih isteminde haklı oldukları gerekçesiyle, davanın kabulü ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine ve tapudaki sözleşme şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu kaydındaki sözleşme şerhinin terkini istemine ilişkindir.
TMK"nın 692. madde hükmüne göre, paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi olağanüstü tasarruflardan sayıldığından, oybirliği ile aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Sözleşme konusu taşınmaz üzerine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılabilmesi ve yapılan sözleşmenin paydaşlar ve yüklenici yönünden bağlayıcı olabilmesi için, tüm paydaşlarca ya da yetkili temsilcilerince sözleşmenin imzalanması veya sözleşmeye "onay" verilmesi zorunludur.
Somut olayda, sözleşmeye konu taşınmazların bir kısmının, davacılar dışında da paydaşları bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu 03.08.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin bazı paydaşlarca imzalanmadığı dosya kapsamı ile sabittir.
Bu durumda, mahkemece, sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle feshine karar verilmesi doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile kararın gerekçesi değiştirilerek ve hüküm bölümünün 1. bentte yer alan "davanın taraflar arasında geçerli olmak üzere feshine" ibaresinin çıkarılmasına, yerine "geçersizliğinin tespitine" ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.