Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5658
Karar No: 2019/3459
Karar Tarihi: 16.04.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/5658 Esas 2019/3459 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir ortaklığın giderilmesi davası hakkında verilen bir kararın temyiz edildiği belirtiliyor. Kararda, Tebligat Kanunu'nun gerçek kişilere yapılan tebligatla ilgili iki aşamalı yol benimsendiği ifade ediliyor. Yeni adres tespit edilemeyen kişilere doğrudan doğruya tebligat yapılamayacağı ve öncelikle bilinen adresine tebliğ yapıldıktan sonra araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinde yer alan hükümler de özetleniyor ve somut olayın bu prensiplere uygun olmadığına dair açıklamalar yapılıyor. Açıklamalar doğrultusunda kararın usulsüz olduğu sonucuna varılarak MAHALLİNE İADESİNE karar verilmiştir. Kanun maddelerinin detaylı açıklamaları ise müstakil şekilde yer almamaktadır.
14. Hukuk Dairesi         2016/5658 E.  ,  2019/3459 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    I- 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
    a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
    II- Tebligat Kanununun 35. maddesinin;
    Birinci ve ikinci fıkralarında, gerçek kişilerle ilgili olarak, muhatabın kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmasından sonra, eğer bu kişi adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu; adresini değiştiren kişinin yeni adres bildirmemesi ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince,
    1-Davalı ... ’a yapılan gerekçeli karar tebliğ evrakının iade edildiği, bunun üzerine mahkemece, davalının adres kayıt sisteminde mevcut bir adresinin bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın doğrudan doğruya TK"nun 35. maddesine göre tebligat yapıldığı,
    2-Davalılardan ...’a dosya kapsamında usulünce atanmış vekili olduğu halde gerekçeli karar tebliğinin asilin kendisine yapıldığı, gerekçeli karar tebliğlerinin belirtilen sebeplerle usulsüz olduğu anlaşılmıştır.
    Gerekçeli kararların adı geçen davalı ve davalı vekiline 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilip yasal temyiz süresi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere, Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 16.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi