1. Hukuk Dairesi 2019/1905 E. , 2020/4014 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel istekli dava sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 288 ada 38 parsel sayılı taşınmazı davalı ...’nın aldığı vekaletnameye dayalı olarak önce davalı ...’a, daha sonra da davalı ... Akyüz’e satış yoluyla devrettiğini, davalı ...’nın taşınmazı 850.000 TL’ye sattığını ve parasını ödeyeceğini söylemesine rağmen herhangi bir ödeme yapmadığını, davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini, bedelini alamadığı için taşınmazını geri almak istediğini, davalı ...’nın vekalet görevini kötüye kullandığını ileri sürerek dava konusu 288 ada 38 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı taktirde bedelinin tazminat olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiş; 13.10.2015 tarihli keşifte, dava konusu taşınmazı 288 ada 36 parsel olarak, 19.10.2015 tarihli dilekçeyle, davalılardan ...’nin soyadını Akagündüz olarak düzelttiğini beyan etmiştir.
Davalılardan ..., taraf sıfatı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın 288 ada 38 parselle ilgili olarak davalılar ... , ... ve ... aleyhine açıldığı, keşifte dava konusu yerin yanlış bildirilmiş olduğunun anlaşıldığı, doğru yerin 288 ada 36 parsel olduğu ve bunun davacı tarafından bu şekilde değiştirilerek ıslah edildiği, ancak 36 parsel sayılı taşınmazın kayıt malikinin dava dışı ... olduğu, bu kişinin ise davalılar arasında gösterilmediği, davacının 19.10.2015 tarihli dilekçesi ile davalının ... olarak değiştirilmesini istediği ancak söz konusu dilekçenin ıslah mahiyetinde olup, bir davada ancak bir kez ıslah yapılabileceğinden sunulan ikinci ıslahın reddedildiği, kaldı ki ıslahla taraf değişikliği yapılamayacağı, davanın tapu iptali ve tescil davası olduğu, ancak dava dilekçesinde bildirilen davalılar ..., ... ve ..."ın iptali istenilen 288 ada 36 parselin maliki olmadığı gerekçesiyle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava dilekçesinde gösterilen 288 ada 38 parsel sayılı taşınmazın dava dışı ...adına, keşifte 288 ada 36 parsel olarak düzeltilen ve mahkemece üzerinde keşif yapılan taşınmazın ise ... adına kayıtlı olduğu; davacının, davalılardan ... ün soyadını A...olarak düzelttiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, parsel numarasında ve davalının soyadında yapılan yanlışlık esasa müessir olmayıp, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 183. maddesi gereğince her zaman düzeltilmesi olanaklıdır. Değinilen her iki hatanın düzeltilmesi için ıslah yapılmasına dahi gerek yoktur.
Somut olayda; davacı tarafından parsel numarası ve davalılardan ...’nin soyadı konusunda düzeltme talebinde bulunulduğuna ve keşifte davacının doğru parseli gösterip, gösterilen parsel üzerinde keşif yapıldığına göre, davacının HMK 183. maddesi kapsamında maddi hatanın düzeltilmesi şeklindeki beyanının ıslah olarak nitelendirilip aynı davada iki kez ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Hal böyle olunca, işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacının, temyiz itirazının değinilen yönden kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.