5. Ceza Dairesi 2015/9041 E. , 2019/10670 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet, 5253 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında zimmet suçundan mahkumiyet, diğer sanıklar hakkında zimmet, sanık ... hakkında ise 5253 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK"nın 260/1. maddesine göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin 11/06/2015 havale tarihli dilekçe ile vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Hazinenin katılma isteminin zimmet suçuyla sınırlı olarak KABULÜNE, 5253 sayılı Yasaya muhalefet suçundan Hazinenin zarar gören sıfatı bulunmadığından vekilinin sanık ... hakkında bu suçtan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin sanık ... ve müdafin, sanıklar ... ve ..."ın, sanık ... müdafin bu sanıklar hakkında zimmet suçundan verilen mahkumiyet, katılan ... vekilinin sanıklar ..., ..., ..., ... (...), ... ve ... haklarında zimmet suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Zimmet suçu için kanunda öngörülen cezanın alt sınırının beş yıl hapis cezası olması karşısında, sanıkların sorgularının mahkemesince yapılması gerektiği gözetilmeden, sanıklardan ..., ... ve ..."ın istinabe yoluyla alınan savunmaları ile yetinilmek ve bu şekilde hükümler kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 196/2. maddesine aykırı davranılması,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21/05/2002 tarihli ve 2002/9-124-2002/256 sayılı Kararında açıklandığı üzere, Yardım Toplama Kanununun “Kapsam” başlıklı 2. maddesinin 2. fıkrasının "Türk Silahlı Kuvvetlerinin kendi bünyesi içerisindeki yardım toplama faaliyetleri ile dernekler, sendikalar ve bunların üst kuruluşlarına, spor kulüplerine, mesleki kuruluşlara ve bağış kabulüne yetkili vakıflara kendi statülerine göre üyeleri ve diğer kişiler tarafından yapılacak bağış ve yardımlarla bunların öz kaynaklarından sağlayacakları gelirler, bu kanunun kapsamı dışındadır." şeklindeki amir hükmü uyarınca, derneklerin bu kanun kapsamı dışında olduğu, Yardım Toplama Yasasının 28. maddesindeki düzenlemenin dernek görevlilerini kapsamadığı nazara alındığında,... Valiliğinin 28/09/2007 tarihli ve 3943 sayılı onayı ile yardım toplama izni verilen ... Engellilerle Dayanışma ve Yardımlaşma Derneğinin yönetim kurulu başkanı olan sanık ..., yönetim kurulu başkan yardımcısı olan sanık ..., yönetim kurulu üyesi olan sanık ... ile söz konusu yardım kampanyası kapsamında yardım toplamakla görevlendirilen diğer sanıkların topladıkları yardımları derneğe vermeyerek mal edindikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; ilgili dernek tarafından 13/09/2008 tarihinde meydana gelen hırsızlık eylemi neticesinde yardım kampanyasına ilişkin evrakların çalındığından bahisle evrakların ... İl Dernekler Müdürlüğüne sunulmadığı ancak sanıklarca sonradan bir kısım evrakların söz konusu derneğe ve müdürlüğe sunulduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında suç döneminde sanıklar adına ve çek hesaplarına yapılan tüm havaleler esas alınmak suretiyle değerlendirme yapıldığı, söz konusu havalelerin yardım kampanyasında toplanan paralarla yapıldığına ilişkin herhangi bir belirleme yapılmadığı gözetilerek, ilgili dernekten ve ... İl Dernekler Müdürlüğünden suça konu yardım kampanyasına ilişkin evraklar ile derneğin ve sanıkların suç dönemine ilişkin PTT çek hesapları ile banka hesap ekstrelerinin ve sanıklar adına yapılan ve sanıklarca yapılan havalelere ilişkin tüm evrakın getirtilmesi, söz konusu dönemde sanıklara havale yapan ve sanıklarca havale yapılan kişiler ile sanıklar arasındaki ilişkinin ve sanıkların ekonomik ve sosyal durumlarının detaylıca araştırılması, hırsızlık iddiasına ilişkin soruşturmaların akıbetinin sorulması, kampanya kapsamında toplanan paralarla alındığı iddia olunan araç ve bilgisayarlar için yapılan harcamaların, söz konusu aracın kimin üzerine kayıtlı olduğunun ve araç için çekilen kredinin geri ödemesinin ne şekilde yapıldığının belirlenmesi sonrasında dosyanın tüm ekleriyle birlikte Sayıştay emekli uzman denetçilerinden seçilecek bilirkişi heyetine tevdi edilerek yapılan havaleler ile sanıkların sosyo-ekonomik durumlarının uyum arz edip etmediği, uhdelerinde kalan yardım parası bulunup bulunmadığı, varsa miktarının ne olduğu hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmasından sonra, uhdelerinde kalan para bulunması halinde eylemlerinin hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden, eksik incelemeyle suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hükümler kurulması,
Hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 155/2. maddesinde tanımı yapılan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
Haklarında mahkumiyet kararı verilen sanıkların, eylemin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik olarak hırsızlık süsü verilmesinin yanında ilgililerin beyanları, banka ve PTT çek hesabı ile havalelerine ilişkin kayıtlardan mahiyeti ve miktarı ortaya çıkarılabilen eylemlerinin nitelikli zimmet suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi,
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılıp değerlendirilmemesi,
Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünde TCK"nın 53/5. maddesine göre infazdan sonra başlamak üzere aynı maddenin 1. fıkrasının d bendindeki hak ve yetkilerin kullanılmasının yasaklanması yerine dernek yöneticisi olma hakkını kullanmaktan yasaklanmasına hükmedilmesi,
TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı doğrultusunda uygulanması gerekliliği,
Kanuna aykırı, sanık ... ve müdafin, sanıklar ... ve ..."ın, sanık ... müdafin ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 14/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.