12. Ceza Dairesi 2019/10674 E. , 2021/4582 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre; olay günü saat 11:00 sıralarında sanık ...’ın sevk ve idaresindeki belediye otobüsü ile Balçova istikametinden Güzelbahçe istikametine doğru seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde, yolun sağ kısmında bulunan araçlar dolayısıyla sol şeritte durarak yolcu indirme bindirme yaptığı, orta refüjde karşıdan karşıya geçiş için beklemekte olan yaya ..."ın da orta refüjde kısa bir yürüyüşten sonra duran otobüsün önünden karşıdan karşıya geçtiği sırada harekete geçen otobüsten kaçmasına rağmen otobüsün altında kalması sonucunda hayatını kaybettiği olayda; sanığın sevk ve idaresindeki otobüs ile meskun mahaldeki yolun sağ kısmında park halindeki araçlardan dolayı sol şeritte yolcu indirme bindirme için duraklayacağı sırada orta refüjde karşıya geçmek için beklemekte olan yayayı da dikkate alarak tekrar hareketi öncesi yayanın aracın hareket alanı dahiline girebileceğini öngörerek, hareket alanına giren yayayı görebilmek adına çevresel kontrolünü gerektiği şekilde yapması, yaya trafiği itibariyle araç çevresinin müsait olduğundan emin olduktan sonra harekete geçmesi gerekmekte iken bu hususlara riayet etmemiş, aracın önünden karşıya geçmek üzere yola giren yayaya rağmen aracı harekete geçirerek fark edemediği yayaya çarpmış olup, dikkatsiz ve kontrolsüz tavrı ile asli derecede kusurlu olduğu olayda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde tam kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu beş kişinin yaralanmasına neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2-Kendilerini aynı vekille ve tek vekaletname ile temsil ettiren katılanların hepsi yararına eşit vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, karar tarihindeki tarifeye göre 1.800,00-TL maktu vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile katılana verilmesine şeklinde hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 1. bendinde yer alan ’’amacı’’ ibaresinin hükümden çıkartılması; hükmün 3. bendinin çıkarılarak yerine “ Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT" ye göre belirlenen 1.800 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak kendilerini vekil ile temsil ettiren katılanlara eşit olarak verilmesine,’’ şeklindeki bendin getirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.