Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4636
Karar No: 2021/1144
Karar Tarihi: 02.11.2021

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4636 Esas 2021/1144 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı kooperatifin inşaatı yapan yüklenici ile akrabalık ilişkileri bulunduğu ve bunun nedeniyle borçlarını ödeyen üyelere yeni borçlar çıkarıldığı iddiasıyla davacılar tarafından açılan davada, mahkeme borç miktarlarının net olarak belirlenememesi, ihtarlarda faiz oranı sınırını aşması ve davacıların menfi tespit isteminin yerinde olmayışı gibi sebeplerle davayı reddetmiştir. Ancak Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, davacıların sabit bedelli üye olmadıkları ve ihraç kararlarının evraklarının temin edilerek usulüne uygun olup olmadığının değerlendirilerek tapu iptal ve tescil talebinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, mahkeme kararını bozmuştur. Kanun maddeleri olarak ise; 6101 sayılı Kanun'un 7. maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 120. maddesi davalarda uygulanacak temerrüt faizi hakkında sınırlamalar getirmektedir. Ayrıca eşitlik ilkesine göre davacıların menfi tespit istemine ilişkin ihtarda istenen bedel, kooperatifin diğer ortaklarının ödemesi gereken bedel dikkate alınarak belirlenmelidir.
6. Hukuk Dairesi         2021/4636 E.  ,  2021/1144 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatiften daire satın aldıklarını ve kooperatif üyesi olduklarını, kendilerine isabet eden daireler için yaptıkları ödeme miktarlarının 58.012,50 TL"ye ulaştığını, fazladan aidat ödenmesine rağmen inşaatın bitmemesi gerekçe gösterilerek daha fazla aidat talep edildiğini ve aidatlarını ödemeyen üyelerin yükümlülüklerinin müvekkili ve diğer üyelere yüklendiğini, davalı kooperatifin inşaatı yapan yüklenici firma ile akrabalık ilişkileri bulunduğunu, bu ilişki nedeniyle borçlarını ödeyen üyelere yeni borçlar çıkarıldığını, bu yeni yükümlülüklere ve yeni borçlara ilişkin 26.06.2005 tarihli genel kurulda karar alındığını, bu genel kurul kararının iptali için açılan davanın halen temyiz incelemesinde olduğunu, bu dava sonuçlanmadan davalı tarafça müvekkilleri hakkında ihraç kararları verildiğini, bunların mahkeme kararıyla iptaline karar verilip kesinleştiğini, ancak davalı kooperatifin buna rağmen müvekkilleri hakkında borçlarını ödemedikleri iddiasıyla yeni ihraç kararları verildiğini, müvekkillerinin kooperatife borçlarının bulunmadığını ileri sürerek, 25.01.2009 tarih ve 164 sayılı, 14.03.2007 tarih ve 143 sayılı, 25.01.2009 tarih ve 166 sayılı, 25.01.2009 tarih ve 165 sayılı, 29.05.2013 tarih ve 3 sayılı ihraç kararlarının iptaline, müvekkili ..."nın 25.360,00 TL borçlu olmadığının tespitine, A 1, A 5 ve A 3 bloklardaki ayrı ayrı 5 numaralı dairelerin davacılar adına tapuda kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili, davacıların peşin bedelli üye olmadıklarını, genel kurulda kabul edilen aidat borçlarını ödemedikleri için haklarında ihraç kararı verildiğini, ihraç kararlarının usul ve yasaya uygun olduğunu, kooperatife karşı aidat borçları bulunduğundan tapu iptal ve tescil şartlarının oluşmadığını savunarak, davaların reddini istemiştir.
    Dava, kooperatif ihraç kararlarının iptali ile tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacıların sabit bedelli üye olduklarının tespiti ile tapu iptal ve tescil davasının kabul edilmesi kararı Yargıtay 23.HD tarafından davacıların sabit bedelli üye olmadıkları, ihraç kararları evraklarının temin edilerek usulüne uygun olup olmadığının değerlendirilerek tapu iptal ve tescil talebinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; mahkemece ihtar kararlarının usulüne uygun olduğuna kanaat getirilmiş, davacıların ayrı ayrı kooperatife borcunun bulunduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Her ne kadar mahkemece bozma ilamına uyularak yargılama yapılmış ise de; bozma gereği yerine getirilmemiştir.
    Davacıların ihraç kararlarının iptali talepleri yönünden alınan bilirkişi raporundaki borç miktarları ile ihtarlarda davacılar için gösterilen borç miktarları birbirini tutmamakta olup, mahkemece davacıların borç miktarları net olarak belirlenememiştir.
    Yine davacıların aidat borçlarına işletilen faiz yönünden yapılan incelemede; 6101 sayılı Kanun"un 7. maddesine göre, görülmekte olan davalarda da uygulanması gereken 6098 sayılı TBK"nın 120. maddesine göre taraflar arasında serbestçe kararlaştırılan temerrüt faizi, yasal faizin %100"ünü aşamaz. Bu kural emredici nitelikte ve kamu düzenine ilişkindir. Davacılara gönderilen ihtarnamelerde aylık %4 gecikme faizi uygulanmış olup bu oran TBK 120’de öngörülen sınırı aştığından emredici kurala aykırı olması nedeniyle mutlak butlanla batıl bir karardır.
    Birleşen 2014/134 sayılı dosyanın davacısı Murat’ın üyelikten çıkarılmasına ilişkin yapılan 2.ihtarda 10 gün süre verilmiş olup, bu sürenin de yasaya uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
    Diğer yandan davacılardan ...’nın menfi tespit istemi bulunmakta olup, buna ilişkin ihtarda istenen bedelin kooperatifin diğer ortaklarının ödemesi gereken bedel ve eşitlik ilkesi dikkate alındığında yerinde bulunmadığı anlaşılmıştır.
    Tüm bu hususlar dikkate alındığında; mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bozma içeriği yerine getirilmediğinden kararın tekrar bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, kararın 2.bentte belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 02.11.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi