12. Ceza Dairesi 2020/3226 E. , 2021/5639 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm :TCK"nın 85/1, 22/3, 62. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Oluş ve dosya kapsamına göre, 23/01/2015 günü saat 19.20 sıralarında Ankara ili Etimesgut ilçesi 2107 sokak kavşağında bulunan trafonun yanındaki çöp olarak kullanılan alanda bir bebek cesedinin olduğu bildirilmesi üzerine görevli polis ekipleri tarafından olay yerine gidildiği, burada üzerinde kıyafetler bulunan, 35-40 günlük olduğu tahmin edilen bir kız bebek cesedinin olduğu ve cesedin siyahlaşmış olduğunun görüldüğü, olay yeri inceleme ekibi tarafından gerekli incelemeler yapıldıktan sonra cesedin ölü muayene işlemi için Etimesgut Devlet Hastanesine gönderildiği, bebek cesedinin yaklaşık olarak 35-40 günlük olduğu göz önüne alınarak geriye dönük hastane kayıtları ve kurumlarla yapılan yazışmalar neticesinde olay yeri yakınlarında ikamet etmiş olan sanığın kimlik bilgilerine ulaşıldığı ve çalıştığı gece kulübünde yakalandığı, sanığın 03/04/2014 tarihinde Etlik Zübeyde Hanım Hastanesinde bir kız bebek dünyaya getirdiğinin tespit edildiği, sanık ile ölen bebekten alınan örnekler üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi Başkanlığının 11/03/2015 tarih ve 15/3981-431 sayılı raporunda, "..."un %99,99 ihtimalle Kimliği Belirsiz Kız Bebeğin biyolojik annesi olabileceğinin" tespit edildiği,
Sanığın aşamalarda alınan ifadesinde "Kendi bulduğu müşteriler ile para karşılığında cinsel ilişkiye girerek geçimini sağladığını, bu sebeple ölen bebeğin babasının kim olduğunun bilmediğini, 03/04/2014 tarihinde Etlik Zübeyde Hanım hastanesinde doğum yaptığını ve ölen kız bebeğini dünyaya getirdiğini, bir ay civarı bebeğiyle ... adresinde yaşadığını, 2014 yılı mayıs ayı içerisinde bir gece çocuğun ağlamasına uyandığını, yanıma aldığını ve emzirirken uyuya kaldığını, uyandığında çocuğun hareketsiz yattığını, kucağına alarak sırtına vurduğunu ancak uyanmadığını, uyuduğunu düşünerek koltuğun üzerine koyarak beklediğini ancak aradan zaman geçmesine rağmen çocuğun uyanmadığını, kontrol ettiğinde nefes almadığını ve ölmüş olduğunu anladığını, polis ya da 112 haber vereceğinin hiç aklına gelmediğini, kime haber vereceğini bilemediğini, gömsem mi diye çok düşündüğünü ancak korkudan ne yapacağını bilemediğini, 15-20 gün aynı ev içerisinde yaşadığını artık geceleri korkmaya başladığından eve girmek istemediğini ve çalıştığı barda tanıştığı erkekler ile gittiği otellerde konaklamaya başladığı, eve gidip yöneticiye kirasını verdiği ancak eve hiç girmediği, 23/01/2015 günü parası olmadığından evdeki eşyaları satmaya karar verdiği ve eve gelerek ikinci el eşya alan kişilere sattığını, bu şahıslar evden ayrıldıktan sonra bebeğin bulunduğu odaya girdiğini ve mağaza poşetine koyarak binanın köşesindeki çöp bulunan alana attığını, çok pişman olduğunu" belirttiği,
Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığının 18/06/2015 tarihli Otopsi Raporunda; dış muayene bulgularına göre "48 cm boyunda, 1010 g ağırlığında, ileri derecede çürüme nedeni ile kimlik özellikleri tam tefrik edilememekle birilikte 1-2 aylık görünümde, kahverengi saçlı, dış genitale göre kız bebek olduğu düşünülen cesette, ölü katılığı ve ölü lekeleri tefrik edilemediği, tüm vücut çürüme ve mumyalaşmaya bağlı koyu kahverenkte görünümde olup cilt altı yağ dokusunun mumyalaşma nedeni ile sertleşmiş olduğu, ileri derecede mumyalaşma nedeniyle saçlı derinin sertleşmiş ve esnekliğini kaybetmiş halde periost ve kafatası kemiklerine yapışık olduğu, kafatası biparyetal bölgeden yassılaşmış görünümde izlendi.ği, her iki gözün dışa doğru protrüze vaziyette olduğu, dudak mukozalarının çürüme nedeni ile yer yer doku bütünlüğünü kaybettiği dilin dışarıda ve ucunun çürümeye ve kurumaya bağlı sarı-beyaz renkli küflenmiş görünümde olduğu, sağ yanak bölgesinde 3x1 cm ve 2x1 cm ebatta zemini koyu renkte parşömenleşmiş epidermal soyulma alanları görüldüğü, sağ kulağın çürümeye bağlı formasyonunu kaybettiği, kafada temporal bölgeye uzanacak şekilde sarı-beyaz renkli ileri derecede küflenmiş olduğu, ağız ve burun delikleri sağ yanda kurumuş koyu renkte bulaşık materyal olduğu, burun kökünden sol göz kapağına uzanan 3,5x0,7 cm ebadında zemini koyu renkte epidermal soyulma saptandığı, boyun sol yandan başlayıp, omuz etrafında ve sırtta skapula süt bölümlerine uzanan giydiği elbiseye ait olduğu değerlendirilen elbise kıvrımları ile lastik bölgelerini andıracak şekilde cilt kıvrımları ve bası izleri olduğu, boyun bölgesinde başkaca harici travmatik patoloji tefrik edilemediği, göğüs ve batın cildinde harici travmatik patoloji olmadığı, göbek kordonun düştüğü ve umblikusun organize olduğu, her iki üst ekstremite fleksiyon pozisyonunda el ile ayak parmakları distal falankslarda ve her iki topukta ileri derecede parşömenleşmeye bağlı vücuttan daha açık renk değişikliği olduğu, her iki el ve ayak tırnaklarının parmak uçlarını geçtiği, her iki el bileğinde çepeçevre üzerindeki elbise ile oluştuğu değerlendirilen bası izi tespit edildiği, sırtta skapular hatta, boyun sol yanda, her iki koltuk altlarında, sağ inguinal bölgede, her iki diz ön bölümde ve ağız çevresinde çürümeye bağlı sarı-beyaz renkli küflenme alanlarının olduğu görüldü. Sol lomber bölgede 5x4 cm, sağ skapuler bölgede 3x2,5 cm ve sol skapuler bölgede 1x1,2 cm ebatlarında zemini koyu renkte epidermal soyulma alanları tespit edildiği, iç muayene bulgularına göre ise; "Kafatası kubbe kemiklerinde deforme görünüme neden olan veya krepitasyon veren kırık saptanmadığı, saçlı deri, yumuşak dokular ve kafatası ileri derecede mumyalaşma nedeniyle TUR vasıtasıyla birlikte açıldığı, dura mumyalaşma nedeniyle kafatası kemiklerine yapışık vaziyette olup durada travmatik lezyon tefrik edilemediği, kafatası boşluğu içerisinde beyin ve beyincik olmayıp orta ve arka çukurları çevresinde yaklaşık 1 cm lik kalınlıkta ileri derecede çürümeye bağlı koyu renkte ve yer yer sarı beyaz renkte küflenme gözlenen doku parçaları olduğu görüldüğü, bazal duranın da mumyalaşma nedeniyle kaide kemiklerine yapışık halde olduğu görüldü. Kafa kaide kemiklerinde makroskobik patoloji görülmediği, tüm vücutta cilt-cilt altı kaslar ve sert dokular ileri derecede sertleşmiş ve incelmiş halde birbirine yapışık vaziyette kahverenkte olup yapılabildiği kadarıyla cilt-cilt altı kaslar ve sert dokular birlikte açıldığı, mumyalaşmaya bağlı renk değişikliği nedeniyle cilt altı kaslar ve diğer yumuşak dokularda kanama ekimoz tefrik edilemediği, boyun bölgesinde tüm yumuşak ve sert dokuların kahverenkte ve formasyonlarını kaybetmiş halde küçülmüş vaziyette ileri derecede ayrımı yapılamayacak düzeyde birbirine yapışık olduğu , özefagus ve trakea ileri derecede yapışık olup lümen boşlukları tefrik edilemediği boyun kemiklerinde ve mevcut boyun yapılarınsa makroskobik kırık tefrik edilemediği, sternumda makroskopik kırık görülmediği, ileri derecede çürüme nedeni ile göğüs ve batın cilt altında kanama ekimoz tefrik edilemediği, her iki göğüs boşluğunda serbest sıvı veya kan görülmediği, göğüs boşluğunda tüm iç organ ve diğer yumuşak dokuların kahverenkte, küçülmüş, formasyonlarını kaybetmiş ve göğüs arka duvarına yapışık halde oldukları, ileri derecede çürüme ve mumyalaşmaya bağlı organ ayrımı yapılamadığı, mevcut doku parçalarında kanama ekimoz tefrik edilemediği, kostalarda ve torokal vertebralarda makroskopik patoloji ve kırık görülmediği, pelvik kemik yapılarında ve lomber vertabralarda makroskopik patolojik kırık görülmediği, her iki üst ve alt eksremite kemiklerinde krepitasyon veren veya deformasyona yol açan kırık saptanmadığı, Kişinin kesin ölüm sebebi hakkında tarafımızca kanaate varılamadığı, kesin ölüm sebebinin tespiti amacı ile düzenlemiş olduğumuz otopsi raporu, şahıs adına düzenlenmiş tüm tıbbi evrak ile birlikte tüm tahkikat evrakının Adli Tıp Kurumu Başkanlığı (İstanbul) İlgili İhtisas Kuruluna gönderilerek buradan görüş alınmasının uygun olacağı" kanaatinin bildirildiği,
Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 11/11/2015 tarihli uzmanlık raporuna göre " histopatoloji raporunda dura-beyin: otoliz, akciğer: ağır otoliz, tanimlanamayan parça: ağır otoliz, karaciğer: ağır otoliz, kalp: ağır otoliz tespit edildiği, çürüme nedeniyle kan ve idrar elde edilmediğinden ayrıntılı toksikolojik analiz yapılamadığından cihetle mevcut verilerle bebeğin kesin ölüm sebebi ve mekanizmasinin bilinemediğinin" mütalaa edildiği olayda,
Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığının 18/06/2015 tarihli Otopsi Raporunda temporal bölgede çökme yahut kırık bulunduğuna dair bir tespit yapılmadığı, Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 11/11/2015 tarihli uzmanlık raporuna göre ölüm sebebinin de tespit edilmediği anlaşılmakla, tebliğnamenin bozma öneren (1) numaralı görüşüne iştirak edilmemiştir
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ile katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında TCK"nın 85/1. ve 22/3. maddeleri gereğince 2 yıl 8 ay hapis cezası tayin edilmesinden sonra TCK"nın 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim uygulanması sırasında netice cezanın "2 yıl 2 ay 20 gün" olarak tayini gerekirken hesap hatası yapılarak netice cezanın " 1 yıl 14 ay 20 gün hapis cezası" şeklinde eksik olarak tayin edilmesi,
2- Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, (1) nolu hüküm fıkrasının 4. paragrafında yer alan netice cezaya ilişkin "1 yıl 14 ay 20 gün hapis cezası" ibaresinin çıkarılarak yerine "2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası" ibaresinin eklenmesi ile hükmün (3) nolu hüküm fıkrasından sonra gelmek üzere “Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu 1.800 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07/07/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.