Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak amacıyla ve bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/14690 Esas 2020/4536 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/14690
Karar No: 2020/4536
Karar Tarihi: 03.06.2020

Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak amacıyla ve bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/14690 Esas 2020/4536 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, bankanın aracı olarak kullanılarak tahsis edilmemesi gereken bir kredi açmak amacıyla ve banka tarafından açılmaması gereken bir kredinin açılmasını sağlamak suretiyle dolandırıcılık suçundan yargılandı. Sanık, Yapı Kredi Bankası'ndan çektiği kredilere teminat olması için belirli tarihlerde borçlu lehtarı olan bonoları bankaya vermişti. Ancak bu bonoların zamanında ödenmemesi üzerine banka borçlular hakkında icra takibi başlattı. Borçluların imzalarının sanıkların değil farklı kişilere ait olduğu tespit edildi. Yapılan incelemeler sonucunda suça konu bonoların kredi tahsisinden sonraki tarihlerde verildiği ve sanığın daha önce kullandığı kredilere teminat olarak verildiği belirlendi. Bu nedenle, suçun yasal unsurları oluşmadığı gerekçesiyle Sanık beraat etmiştir.
Kanun Maddeleri: Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak amacıyla ve bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu - Türk Ceza Kanunu Madde 157, 158.
15. Ceza Dairesi         2017/14690 E.  ,  2020/4536 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak amacıyla ve bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
    HÜKÜM : Beraat

    Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak amacıyla ve bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın farklı tarihlerde Yapı Kredi Bankasından çekmiş olduğu kredilere teminat olmak üzere borçlusu ..., lehtarı sanık olan, 09/10/2006 düzenleme tarihli, vade tarihleri 31/03/2007, 31/04/2007, 31/05/2007, 31/06/2007, 31/07/2007 ve 31/08/2007 olan, 500"er TL bedelli 6 adet bono ile borçlusu ..., lehtarı sanık, vade tarihleri 20/07/2008, 20/08/2008 ve 20/10/2008 olan, 300"er TL bedelli 3 adet bono ile vade tarihi 20/09/2008 olan, 300 TL bedelli 1 adet bonoyu bankaya verdiği, bonoların zamanında ödenmemesi üzerine katılan banka tarafından borçlular ... ve ... hakkında icra takibi başlatıldığı, borçluların imzaya itiraz etmeleri üzerine alınan bilirkişi raporlarında borçlu imzalarının bu şahıslara ait olmadığının tespit edildiği, bu suretle sanığın bankaca açılmaması gereken kredinin açılmasını sağlamak ve banka aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda; sanık savunmaları, müşteki beyanları, bilirkişi raporu, katılan banka cevabı ile dosya kapsamından, bozma doğrultusunda Yapıkredi Bankası A.Ş. ... Şubesinin 18/05/2016 tarihli cevabi yazısında, suça konu bonoların krediler kullandırıldıktan sonra kredi ödemeleri ve dilimlerinin serbest bırakılmasına ilişkin olarak alınmış olduğunun, sanığın 29/03/2006 ve 21/09/2006 tarihleri arasında toplam 48.240 TL lik kredi kullanmış olduğun bildirildiği, sanığın daha önce kullandığı kredilere teminat olarak sonradan verildiği anlaşılan suça konu bonoların tanzim tarihlerinin kredi kullandırılan tarihlerden sonraki 09/10/2006 tarihini taşıması nedeniyle bu bonoların krediler kullandırıldıktan sonra alındığı ve kredi tahsislerinden sonraki tarihlerde katılan bankaya teminat olarak önceden doğan borç karşılığında verildiği gerekçesiyle atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, isnat edilen eylemin suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin beraat hükmünün kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine, eksik incelemeye, delillerin takdirine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 03/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.