Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12148
Karar No: 2019/9325
Karar Tarihi: 22.04.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/12148 Esas 2019/9325 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/12148 E.  ,  2019/9325 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, müvekkilinin 28.06.1994 tarihinden itiaren üst işveren davalı kurumda temizlik görevlisi olarak çalıştığını, sigorta primlerinin ihaleleri alın alt işverence yatırıldığını, 29.08.2014 tarihinde emekliliğe hak kazandığı gerekçesi ile işakdini haksız olarak fesh edildiğini ve hile ile ibra ve istifa dilekçelerinin alındığını, ücretinin asgari ücret olduğunu, 07/16 haftanın 3 günü 3 saat vardiyalarının uzadığını ücretlerinin ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla; kıdem tazminatından 24.233,60 TL, ihbar tazminatından 100,00 TL, maaş ücretinden 890,44 TL, yıllık izin ücretinden 12.171,60 TL, fazla mesai ücretinden 100,00 TL, resmi tatil ve dini bayram t atili ücretinden 186,60 TL olmak üzere toplam 37.682,24 TL olan alacaklarının faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar, davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında kıdem tazminatına uygulanacak faizin başlangıç tarihinde uyuşmazlık bulunmaktadır.Dosya içeriğine göre, davacının emeklilik sebebi ile iş sözleşmesini feshettiğini ve kuruma başvurduğunu işverene belgelemediği anlaşılmaktadır. Bu durumda kıdem tazminatına fesih tarihinden değil dava tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir. Bu yön gözetilmeden kıdem tazminatına fesih tarihinden faiz yürütülmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
    3- Taraflar arasında davacının ücret alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu"nun 37. maddesine göre, işçiye ücretinin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.
    Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 5754 sayılı yasayla değişik 32. maddesinde, “Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanuni kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, belli koşulların varlığı halinde ödemeler işçi adına açılacak banka hesabına yatırılmalıdır.Uzun süre ücretlerinin ödenmediği iddiası karşısında, işverence cevap dilekçesinde dayanılmak kaydıyla yemin teklifi hakkının olduğu hatırlatılmalı ve gerekirse bu yönde usulü işlemler tamamlandıktan sonra sonuca gidilmelidir. Dairemizce, çok uzun süre ücret ödenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtilerek, hakimce resen yemin teklifinde bulunulabileceği de kabul edilmektedir.Somut olayda, davacının ücret ödemeleri, davacının ... bank ... şubesi aracılığı ile yapılmakta olup, davalı tarafından da dosyaya, Ağustos 2014 ayına dair ücret bordrosu sunulmuştur. Sunulan belgeye göre de, davacıya 890,44 TL ödenmiş görünmektedir. Mahkemece, bankaya müzekkere yazılmış ise de, banka tarafından cevap verilip verilmediği ve davacının banka hareketlerinin dosyaya gönderilip gönderilmediği anlaşılamamaktadır. Bu nedenle davacının banka hesap hareketleri getirtilerek, davalı iddiasının araştırılması ve davacıya son ay ücretine dair ödemenin yapılıp yapılmadığınnın banka kayıtları üzerinden tespit edilmesi gerekir. Mahkemece, bankadan yeterli cevabın gelmediğini gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    4-Taraflar arasında ibranamede belirtilen alacaklarının davacının hükmedilen alacaklarından mahsubunun gerekip gerekmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda, dosya içerisinde tarihsiz bir ibraname ve 30.06.2011 tarihli ibranameler bulunmakta olup, bu ibranamelere göre davacıya 398,25 TL, 1.773,66 TL, 2.956,10 TL olmak üzere toplam 5.128,01 TL ödeme yapılmış gözükmektedir. Tarih bulunmayan ibranameye göre, davacıya 2.956,10 TL kıdem tazminatı, 1.773,66 TL ihbar tazminatı ödenmiş, 30.06.2011 tarihli ibranameye göre ise de, davacıya 398,25 TL ihbar tazminatı ödenmiştir. Davacı tarafından, ibranamelerde belirtilen bedellerin alınmadığı yada yada ibranamelerde yer alan imzalara itirazda bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Davacı, bilirkişi raporuna beyan dilekçesinde, ibranamenin kanunun aradığı yasal şartları taşımadığından ve ödemeye ilişkin belge sunulmadığından bahisle geçersiz kabul edilmesini talep etmiş ancak imzaya itiraz etmemiştir. Davacı tarafından sunulan ibranmelerdeki imzaya itiraz edilmemiş olması ve belge içeriğinde belirtilen miktarların ödenmediği ileri sürülmediğinden, ibranamelerde yer alan miktarlarında davacının alacağından faizi ile mahsubu gerekmektedir. Mahkemece anılan yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    5-İşçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    İşçinin hak kazandığı yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
    Hukuk yargılamasında ispat araçlarından olan “Yemin" 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 225. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Uyuşmazlık konusu vakıanın ispatı için yeminden başka delili olduğunu beyan etmiş olan taraf da yemin teklif edebilir.
    Somut olayda, davalı vekilince cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanıldığı gibi bilirkişi raporuna ve ıslah dilekçesine karşı itiraz dilekçesinde, kullanılmadığı ileri sürülen izin alacağı ile ilgili davacı tarafa yemin teklif edilmek istendiği bildirilmesine rağmen, mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalı vekiline yeminle ilgili usuli işlemleri tamamlamak üzere süre verilmeli, davacı duruşmaya davet edilerek yemin teklifinde bulunulmalıdır. Davalı tarafın yemin teklifi davacı asile usulüne uygun şekilde bildirilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 22.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi