17. Hukuk Dairesi 2014/7388 E. , 2014/8592 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/10/2012
NUMARASI : 2011/633-2012/531
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı .... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün müvekkilinin desteği Ramazan"a çarpması sonucu vefatına neden olduğunu belirterek destekten yoksun kalma nedeni ile fazlaya dair haklarını saklı tutarak 10.000,00.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsilini talep etmiş, talebini ıslah dilekçesi ile arttırmıştır.
Davalı.....Sigorta A.Ş. vekili, kusur oranında, poliçe limiti ile sınırlı olarak gerçek zarardan sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün % 25 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kabulü ile 54.101,44.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ..... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı .... Sigorta A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dava Borçlar Kanunu"nun 45. (6098 sayılı TBK m. 53) maddesi gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı vekili, müvekkiline sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını yargılama süresince ileri sürmüş, temyiz itirazında da dile getirmiştir.
Kaza tespit tutanağında, davalıya trafik sigortalı araç sürücüsüne kural ihlali izafe edilmezken, davacının desteğinin kural ihlaline değinilmiştir. Buna mukabil ceza soruşturmasında trafik polisi bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün KTK 52/1-b maddesindeki kuralı ihlal ettiğinden tali derecede kusurlu olduğu belirtilmiş, ancak yine soruşturma aşamasında alınan Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda ise yine davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün kural ihlali olmadığından kusursuz olduğu belirtilmesi akabinde Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Temyiz incelemesi yapılan dosyada alınan Makine Mühendisi bilirkişi raporunda ise “sürücünün bütün ihtimalleri hesaba katmak zorundadır” gibi soyut bir gerekçe ile davalıya sigortalı araç sürücüsünün % 25 oranında kusurlu oluduğunu değerlendirilmiş, mahkemece bu yöndeki bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan rapor ile kaza tespit tutanağı ve ceza soruşturmasında alınan Adli Tıp Kurumu raporu arasında çelişki bulunduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporları arasındaki kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece, öncelikle dosya içerisinde bir örneği yer alan Akşehir Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2011/3322 soruşturma sayılı dosyanın celbinden sonra, İstanbul Teknik Üniversitesi Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek 3 kişilik uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin, çelişkilerin giderilmesi yönünden yapılan keşif, dinlenilen tanık beyanları, varsa soruşturma veya kovuşturma dosyası, araçların modeli, kaza yeri ve çarpma noktaları değerlendirilmesi suretiyle gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı .... Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Aviva Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 29.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.