9. Hukuk Dairesi 2012/39597 E. , 2013/9367 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, izin ücreti, ücret alacağı ile %5 fazla ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, kesinleşen kısmî dava dosyasına göre Merkez ... A.Ş. bünyesinde gazeteci ve muhabir olarak 27.01.2002-09.06.2004 arasında çalıştığı ve haksız olarak işten çıkarıldığı kabul edilip işçilik alacaklarının hüküm altına alındığını, yaptığı icra takibinde alacaklarının bir kısmının ödendiğini, ancak icra takibi devam ederken işverene TMSF tarafından el konulduğunu, işyerinin satış suretiyle davalı ... A.Ş.’ye devredildiğini ve devralan bu şirketin ödenmeyen alacaklardan sorumlu olduğunu belirterek, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, ücret alacağı ile, % 5 fazla ücret alacağının tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... A.Ş. vekili, işyerinin satış suretiyle devredildiğini ve davacının satış tarihinde devralınan işyerinde çalışmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, işyerinin İş Kanunu’ndaki işyeri devri kurallarına göre değil satış yoluyla devredilmesi nedeniyle husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut olayda işçi, Merkez ... A.Ş. işyerinde gazeteci olarak 27.01.2002-09.06.2004 arasında çalışmıştır. Davacı, bu işverene karşı açmış olduğu işçilik alacakları davasını kazanmış ve Merkez ... A.Ş.’ye karşı icra takibi yapmış, alacaklarını kısmen tahsil etmiştir.
Merkez ... Şirketine TMSF tarafından el konulmuş ve bu işyeri 25.04.2008 tarihinde ...-Sabah iktisadî bütünlüğü içindeki davalı ... Şirketine satılmıştır. İşbu dava ise 05.10.2010 tarihinde açılmıştır.
Basın işyerinde çalışanlarla çalıştıranlar arasındaki ilişkilerde uygulanan 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında ki Kanunda, (satış suretiyle de olsa) işyeri devri halinde devir tarihine kadar doğmuş işçilik alacaklarından sorumluluk esasları belirlenmemiştir. Bu durumda anılan yasaya tabi çalışanlar bakımından işyeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri hususunda kanun boşluğundan söz edilir. Yasal boşluğun genel kanun niteliğindeki Borçlar Kanunu hükümleri ile doldurulması gerekir.
Borçlar Kanununun 179. maddesinde, “Bir mameleki veya bir işletmeyi aktif ve pasifleriyle birlikte devralan kimse, bunu alacaklılara ihbar veya gazetelerde ilan ettiği tarihten itibaren onlara karşı mamelekin veya işletmenin borçlarından mesul olur; şu kadar ki, iki yıl müddetle evvelki borçlu dahi yenisiyle birlikte müteselsilen mesul kalır; bu müddet muaccel borçlar için ihbar veya ilan tarihinden ve daha sonra muaccel olacak borçlar için de muacceliyet tarihinden itibaren işlemeye başlar” şeklinde kurala yer verilmiştir.
Aynı şekilde 6098 Sayılı yeni Türk Borçlar Kanunu"nun 198 ve devamı maddelerine göre de; borçlu değişmiş olsa bile, alacaklının borçlunun kişiliğine özgü olanlar dışındaki bağlı hakları saklı kalır. Bir malvarlığını ya da işletmeyi iktisadi bütünlük içinde tümüyle devralan, malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumludur (TBK.nun 202. mad.).
İşyerine ilişkin ihale sözleşmesinde, geçmiş dönem borçlarının ihale bedelinden ödeneceği, mevcut çalışanlar ve demirbaşların ihaleyi kazanan şirkete devrolunmuş sayılacağı, çalışanların bütün hak ve alacaklarından ihaleyi alan şirketin sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Davacı, devir tarihinde bu işyerinde çalışmıyor olsa da, ihale sözleşmesine göre davalı şirket iktisadî bütünlük içinde tüm hak ve borçları ile birlikte işyerini devraldığından devir sözleşmesine mevcut ve doğacak borçların devir kapsamında olmadığı yönünde hüküm konulması, işçilik alacaklarının tahsilini olumsuz etkileyebileceğinden geçerli sayılmamalıdır. Çünkü devreden işverenin malvarlığı devir sebebiyle ortadan kalkmış, devralan işveren de devir anında doğmuş bulunan borçları ödememiş, aksine devir öncesi borçlardan sorumlu olmadığı yönünde devir sözleşmesine hüküm konulmuştur. Bu durumda iş sözleşmesinin feshinden sonra işyeri devri yoluyla mahkeme ilamlarının etkisiz kılınması imkan dahilinde olduğundan İş Hukukunun işçi lehine yorum ilkesi gereği olarak Borçlar Kanununun 179. maddesi (6098 sayılı TBK.nun 198-202 nci maddaleri) çerçevesinde işçi yararına çözüme gidilmelidir. Nitekim Dairemizin emsal nitelikteki 08/12/2009 gün ve 2009/30590 Esas 33868 Karar sayılı ilamında da aynı yaklaşım şekli benimsenmiştir.
Yapılan bu açıklamalara göre, Mahkemece işin esasına girilerek davalı şirketin, davacının ödenmeyen alacaklarından sorumlu tutulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 19.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.