10. Hukuk Dairesi 2015/13123 E. , 2015/17067 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Davacı, 3201 sayılı Yasa gereğince yurt dışında geçen çalışmalarını borçlandığını ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 3201 sayılı Kanun 6. maddesi ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 7.maddesi delaletiyle mülga 506 sayılı Kanunun 59 ve devamı maddeleri ile geçici 81. maddesidir.
Davacı, 16.3.2009 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini talep ettiği, Mahkemece, tahsis koşullarını sağlayıp sağlamadığı davalı Kurumdan sorularak kurum cevabı doğrultusunda davacının 25 yıl hizmet, 5330 gün prim ve 49 yaş şartına sahip olduğu, 49 yaşını doldurduğunda yaşlılık aylığını bağlandığı gerekçesiyle davanın reddedildiği anlaşılmaktadır.
3201 sayılı Yasa gereğince borçlanan Türk Vatandaşlarına yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için, a) Yurda kesin dönülmüş olması, b) Tahakkuk ettirilen borcunun tamamının ödenmiş olması, c) borcunun tamamının ödenmesinden sonra yazılı istekte bulunulması şarttır. (Değişik paragraf: 17/04/2008-5754 S.K./79.mad) Yukarıdaki şartları yerine getirenlerden tahsise hak kazananların aylıkları, yazılı istek tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılmak üzere 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve 506 sayılı Kanunun geçici 20"nci maddesi hükümlerine göre bağlanır. B) (Değişik paragraf: 17/04/2008-5754 S.K./79.mad) Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanlar ile Türkiye"de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primi
hakkındaki hükümleri, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlar için uygulanmaz.
3201 sayılı Yasa gereğince borçlanan Türk Vatandaşlarına yaşlılık aylık aylığı bağlanabilmesi için anılan Yasanın 6. maddesinde belirtilen şartlarla birlikte, yine anılan yasanın 6/A son fıkrası yollaması ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 7.maddesi delaletiyle mülga 506 sayılı Kanunun 59. ve devamı maddeleri ile geçici 81. maddesindeki şartlarının sağlanması gerekmektedir.
Somut olayda; davalı Kurumdan 30.9.2010 tarihinde tahsis talebinde bulunan davacının, yurt dışında 16.3.1981 tarihinde İsviçre sigortasına tabi çalışmaya başladığı, çalışmasını 2005 tarihine kadar devam ettirdiği, Türkiye"de 4/1-a kapsamında tescilinin bulunduğu, 17.4.2008 tarihinde yurtdışı 16.3.1981-31.7.2003 tarihleri arası çalışmalarını borçlanmak için davalı Kuruma başvurduğu, davalı Kurumca 16.3.1981-31.7.2003 tarihleri arası 8055 gün sürenin 4/1-a kapsamında borçlanabileceğinin belirlendiği, 12.8.2008 tarihinde 8055 gün borçlanma bedelini davalı Kuruma ödediği, davalı Kurum tarafından 3.11.2010 tarihinde 25 yıl 5300 gün ve 49 yaşa tabi olduğu belirtilerek talebin reddedildiği anlaşılmaktadır. Eldeki davada, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin İsviçre sigortasına tabi 16.3.1981 tarihi olarak kabulü nedeniyle 25 yıl sigortalılık süresi, 46 yaş ve 5075 gün prim ödeme gün sayısı şartlarına tabi olunduğu, 25 yıl sigortalılık süresi ile 8055 gün prim ödeme gün sayısının fazlası ile karşılandığı ve 16.3.1963 doğumlu olan davacının talep tarihinde 29 yıl hizmet, 8055 gün prim ve 47 yaşında olduğu, tahsis talep tarihi itibariyle yaşlılık aylığı tahsis koşullarını sağladığı anlaşılmakta olup, Mahkemece, yukarıda anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde yaşlılık aylığı tahsisi şartları irdelenerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yaşlılık aylığı yönünden eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.